İnsansız hava aracı hackleme programının pazarda ne kadar edeceğini fark etti. | Open Subtitles | أدرك كمْ سيكون قيّماً برنامج إختراق الطائرات بدون طيّار في السوق الحرّة. |
Evet, insansız hava aracı programının başkanı görüşmeyi kabul etti. | Open Subtitles | أجل، لقد وافق رئيس برنامج الطائرات بدون طيّار على الإجتماع بنا. |
Bu sabah havada kaç tane insansız hava aracı vardı | Open Subtitles | كمْ عدد الطائرات بدون طيّار التي كانت في الجو هذا الصباح؟ |
İmtiyazlı insansız hava araçları böyle düşünmeni istiyor. | Open Subtitles | هذا ما تُريدكِ أن تُفكّري به الطائرات بدون طيّار المُستقلّة. |
Karaborsada hava araçları 50 binin altına düştüler. | Open Subtitles | الآن، الطائرات بدون طيّار في السوق السوداء تصل لمبلغ يبلغ خمسة أرقام. |
Adam insansız hava araçlarının kullanımını durdurmak için hükumeti suçladı. | Open Subtitles | هذا الرجل يُلفق أساساً تُهمة للحكومة لمُحاولة إيقاف استخدام الطائرات بدون طيّار. |
Warburg, hava araçlarının ABD vatandaşları üzerinde kullanacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | فإنّ (واربورغ) يعتقد أنّ الطائرات بدون طيّار سيتمّ إستخدامها لإستهداف مُواطني الولايات المتحدة. |
Doğru olan şu ki, birçok insansız hava aracı kaybettik. | Open Subtitles | الحقيقة أننا فقدنا عدداً من الطائرات بدون طيّار. |
O an insansız hava aracı porgramının bir parçası olamayacağımı anladım. | Open Subtitles | ذلك عندما عرفتُ أنّه لمْ يعد بإستطاعتي أن أكون جزءاً من برنامج الطائرات بدون طيّار. |
Ve insansız hava aracı korsan programını satmak için harika bir yer. | Open Subtitles | وإنّه جزء مُمتاز من العالم لو أردت بيع برنامج لإختراق الطائرات بدون طيّار. |
İnsanlar neden insansız hava araçları programı ile oynadığımı anlamıyorlar. | Open Subtitles | "الناس لا يفهمون سبب عبثي ببرنامج الطائرات بدون طيّار." |