Kalmak zorunda değilsiniz. yukarıda Al'in ordudan arkadaşları var. | Open Subtitles | لستم مجبرين على البقاء ان آل ومعه رجاله فى الطابق الأعلى |
yukarıda solda değil mi? | Open Subtitles | إنها فى الطابق الأعلى ,على اليسار,أليس كذلك ؟ |
Yapabilirsen yardım için yukarı gelirsin yoksa başımın çaresine bakarım. | Open Subtitles | إذا استطعت الوصول إلى الطابق الأعلى لمساعدتي فلا بأس وإلا سأهتم بذلك وحدي |
Görünen o ki, üst kat komşusu alt katı ziyaret ediyormuş. | Open Subtitles | على مايبدو أن جار الطابق الأعلى كان يقصد الطابق السفلي |
En üst kata geldiğiniz de soyunma odasına 8 adım 10 adım da arka odaya. | Open Subtitles | عند بلوغ الطابق الأعلى هناك 8 خطوات إلى باب غرفة الملابس ثمّ 10 خطوات أخرى إلى الغرفة الخلفيّة |
üst katta bir süit oda ile karşılaştılar ve tekmeleyerek kapıyı açtılar ve yatağın kenarında saklanan bir adam buldular. | TED | خلال بحثهم وجدوا جناحا في الطابق الأعلى للفندق قاموا بكسر الباب ووجدوا شخصا مختبئا خلف السرير. |
üst kattaki asansör kapıları kaynakla birleştirilmiş. | Open Subtitles | أبواب المصعد في الطابق الأعلى ملحومة سوية |
Doğru zaman geldiğinde, Üst katı özel bir odaya dönüştürürsün. | Open Subtitles | عندما يحين الوقت انت تٌنقاد الى غرفة خاصة في الطابق الأعلى |
Ve yukarıdaki adam değişitiğinde... oy toplamak için kulis yapıyorsunuz. | Open Subtitles | و إذا لم يحالفك الحظ و الرجل الكبير الذي في الطابق الأعلى تبدل يجب عليك الإنتظار في الطابور |
Karım yukarıda kaldı! | Open Subtitles | لا أستطيع ، لا أستطيع ، فزوجتي في الطابق الأعلى |
Garajda güvenlik kameraları var. Bunu yukarıda halletmemiz gerek. | Open Subtitles | الكاميرات تغطي المواقف علينا فعلها في الطابق الأعلى |
Belki yukarıda bir şeyler vardır. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيء يمكنني استخدامه في الطابق الأعلى |
İçedönük bireyler büyük bir olasılıkla daha sakin köşelerde yukarıda ikinci katta, teşvik edilmeye daha az ihtimal olan mekânda -- ve yanlış olarak antisosyal görünebilirler ama aslında antisosyal değildirler. | TED | ويفضّل الانطوائيون على الأرجع قضاء الوقت في الأماكن الهادئة في الطابق الأعلى حيث يكونون قادرين على الحد من التحفيز ويمكن أن يساء فهمهم على أنهم معادين للمجتمع ليس بالضرورة أن تكونوا معادين للمجتمع. |
Bence yukarı çıkıp bana masaj yapmalısın. | Open Subtitles | اعتقد أن عليك أن تدلكني في الطابق الأعلى |
Ashley yukarı, yukarı. | Open Subtitles | أنتي التي يجب أن تكون هادئة هيا إلى الطابق الأعلى هالي .. |
Siz, üst kat adamları yani biraz... | Open Subtitles | يبدو الأمر فقط وكأنكم يا موظفي الطابق الأعلى نوعاً ما.. |
En üst kat. Daha pahalı ama bence seveceksin. | Open Subtitles | في الطابق الأعلى إنه أغلى ثمناً، لكنه سيعجبك |
üst kata çıkarmam gereken bir koltuk var ve umuyordum ki bana uğrar ve yardım edersin bir ara. | Open Subtitles | لدي كرسي أريد أن أنقله إلى الطابق الأعلى هل يمكنك مساعدتني؟ في ذلك بعض الأوقات |
Siz ikiniz üst kata bakın. | Open Subtitles | أنتما الإثنان،استكشفوا الطابق الأعلى. |
En üst katta, koridorun sonundaki oda. | Open Subtitles | آخر غرفة في نهاية الرواق في الطابق الأعلى |
Omzu yaldızlı güvenliğini burada, üst katta unutmuşsun. | Open Subtitles | لقد تركت جهازك الهوائي في الطابق الأعلى, حول |
En üst kattaki açık pencere. Arayacağım. | Open Subtitles | النافذة المفتوحة في الطابق الأعلى سوف أبلّغ |
Tamam. Üst katı mı almak istiyorsun, alt katı mı? | Open Subtitles | سأبحث في الطابق الأعلى وانت في الطابق الأسفل |
Senin gibi yukarıdaki insanlar için bunları yapıyoruz gördüğün gibi. | Open Subtitles | إذا رأيتِ الأشياء التي نجمّعها من أجلكم أيها الناس في الطابق الأعلى. |
Üst güvertede eğlence başlıyor. | Open Subtitles | الطابق الأعلى سيكون مفتوحاً لمتعتكم |