Demek istediğim, oturup ev hanımlarının masa değiştirmelerini, ve ünlülerin ev yenilemelerini izliyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا هناك أشاهد ربات البيوت يتنقلن بين الطاولات والمشاهير يتنقلون بين المنازل. |
masa servisi, bar, açık büfe, organizasyon ve hesap dökümü? | Open Subtitles | خدمة الطاولات و الحانة و إعداد البوفية و الأعطال ؟ |
Bekleyin. O masaları yan yana koymayın. Hadi ama. | Open Subtitles | انتظر , لا تضع هذه الطاولات معا بالله عليك |
masaları daire yapıp duygularımızdan bahsedelim. | Open Subtitles | لنصف الطاولات في شكل دائرة ولنناقش مشاعرنا. |
Şimdi, senin yerin hazır durumda, kumar makineleri, Masalar ve rulet, doğru mu? | Open Subtitles | الآن,مشروعك هو مراقبة تلك الطاولات وماكينات الحظ لمعرفة من يقومو بالتلاعب ,أليس كذلك؟ |
Artık masalara servis yapıyorsun. Üstünü başını düzelt biraz, olur mu? Merhaba. | Open Subtitles | انت سوف تكون ضمن طاقم خدمة الطاولات من الان كن حسن المنظر؟ |
Şu kapıdan çık. Masaların arkasına açılır. | Open Subtitles | تفضل من هذا الباب، سيأخذك لخلف الطاولات. |
Biliyorsun, biz hep uzun süreli masa sohbetleri yaparız. | Open Subtitles | كما تعلمين، أنا وهي نتجول بين الطاولات للقاء الأصدقاء لفترة زمنيّة طويلة |
Vadi zambağı olması gerekiyordu ama bak peçeteler masa örtüsüne uygun. | Open Subtitles | ويجب أن يكون هنا زنبقة الساحل والمناديل متناسقة مع شراشف الطاولات أنا فعلت ذلك |
masa altlarındaki sakızları çıkarmak için güzelce kazı. | Open Subtitles | واللبان تحت الطاولات ؟ ينبغي أن تقشطيه جيداً قبل أن تذهبي |
masaları temizledim. Sütü kaynattım. | Open Subtitles | لقد مسحت الطاولات من أجله وغليت اللبن من أجله |
Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur. masaları temizle ve çöpü boşalt. | Open Subtitles | سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة |
Tuvaletleri temizle, bulaşık makinesini doldur, masaları temizle ve çöpü boşalt. | Open Subtitles | سوف تمسح المراحيض وتشغل غسالة الصحون و تزيل الأطباق الفارغة من على الطاولات و ترمي القمامة |
Millet, Masalar oraya doğru sıralanacak ve bar, havuzun yanında olacak. | Open Subtitles | يا رفاق، ضعوا الطاولات في الخلف هناك والمسقى بجانب حمام السباحة |
Broadway trafiğinin aktığı yerlerde şimdi Masalar ve sandalyeler var. | TED | حيث كانت حركة المرور في برودواي تدور، هناك الآن الطاولات والكراسي. |
Bence morga benziyor. Masalar da cesetleri koydukları mermerler gibi. | Open Subtitles | تبدو كمشرحة أكثر، وتلك الطاولات كالتي يضعون عليها الجثث. |
300 takım getirttim. Adamlarım masalara dağıtıyor. | Open Subtitles | أحضرت 300 قطعة، رجالي يعيدون ترتيب الطاولات |
Yoksa üçümüz de masalara çıkıp... birbirimize sorular haykıralım mı istersin? | Open Subtitles | أن نقفز فوق الطاولات ونصرخ بالأسئلة عبر الغرفة؟ |
Emniyet kemerinizin bağlı ve Masaların kapalı olduğundan emin olunuz. | Open Subtitles | تأكدوا من أحزمه مقاعدكم مربوطه و الطاولات مؤمنه |
Üniversite parasını denkleştirebilmek için garsonluk yaptım. | Open Subtitles | , كنت أخدم على الطاولات , و الذي كان من المفترض أن يسمح ذلك لي بدخول الجامعة |
masaya hiç gitmedim. | Open Subtitles | لأنني أتناول طعامي في غرفتي أعني أنني لا أجلس على الطاولات |
Her yerde gümüş şamdanlar tüm masalarda ve tüm çiçeklerin içinde. | Open Subtitles | الشمعدانات الفضية في كل مكان على الطاولات ولابد من ترتيب الأزهار |
Dükkanını iyi işletiyorsun, masayı da güzel donatıyorsun. | Open Subtitles | أنت تدير مطعمك بشكل جيد وتحافظ على الطاولات جيدا |
Düğünde masanın üzerine konan şeyler. | Open Subtitles | الشيء الذي يوضع على الطاولات في حفل الزفاف |
İstediğiniz yuvarlak masalarla bu iş çocuk oyuncağı olacak. | Open Subtitles | سيكون شيئاً ممتعاً على الطاولات المستديرة التي طلبتها |
Oradaki masalardan, yoldan geçen herkesi görebilirsin. | Open Subtitles | من تلك الطاولات هناك يمكنك رؤية اي شخص قادم |
Caesar'taki masadan bu sabah kazandım. | Open Subtitles | حصلت عليها من على الطاولات هذا الصباح من .القيصر.ما |
Korkarım oturmak zorundasınız, bayan. Bütün masalarımız dolu ve bunlar da sizin aileniz. | Open Subtitles | أخشى أنّه يتحتّم أن يحدث يا سيّدتي، كلّ الطاولات ممتلئة، وهذه أسرتك. |