Fast food'un kızları osurttuğunu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | الا تعرفى ان الطعام السريع يجعل الفتيات يخرجون ريح ؟ |
Fast food yemekler dışarıda yendiğinde tadına doyum olmuyor tatlım. | Open Subtitles | لا يكون مذاق الطعام السريع أفضل إلا في الأمكان الخارجية الرائعة يا حبيبتي |
Fast food çağı...sona erdi. | Open Subtitles | لم يعودوا يحبونكم حقبة الطعام السريع قد ولّت |
Nasılsın? Mutfakta çocuklar için bir sürü abur cubur var. | Open Subtitles | هناك بعض الطعام السريع في المطبخ للصغار فقط وليس للكبار |
O kadar abur cubur yiyorum ki inanmazınız. | Open Subtitles | أنا آكل الكثير من الطعام السريع لن تصدقني |
Genelde hazır yemek satan yerleri pek seçmem. Oralardaki insanlar yağlı oluyorlar. | Open Subtitles | عادة لا أهجم على أماكن الطعام السريع عادة ما يكون الناس مشحمين |
Ben hazır yemek yapmam..ben başyapıt yaparım | Open Subtitles | لا أقوم بتحضير الطعام السريع أنا أصنع روائع الطهي |
Ve lanet olasıca hazır gıda yemez. | Open Subtitles | أولاً، أبى لن يذهب إلى طريق حيث تبحث عنه الشرطة. وثانياً، إنه ليس بحاجة إلى الطعام السريع. |
Senin gibi insanlar neden Fast food sevmiyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين لماذا أشخاصٌ مثلك لا يعجبهم الطعام السريع ؟ |
Bir çok insan bize sadece Fast food yiyen bok çuvalı domuzlar diye seslenir. | Open Subtitles | أغلب الناس يلقبوننا بالخنازير ويلقون بأكياس الطعام السريع علينا |
Bence sebep Fast food. | Open Subtitles | من وجهىة نظري الطعام السريع هو السبب |
Üzgün palyaçolar, Fast food palyaçoları pandomimciler, korkunç palyaçolar, Palyaço Bozo var. | Open Subtitles | لدينا مهرجين متشردين مهرجين الطعام السريع ممثلين صامتين , مهرجين أشرار مهرجي" بوزو" |
Fast food torbası da yerinden oynamış. | Open Subtitles | وكيس الطعام السريع قد تحرك |
Parker komik bir çocuk. Kardeşimin onu Fast food yemeğe götürmesini istiyor. | Open Subtitles | (باركر) فتى مرح، هو يحاول جعل إختي تشتري له الطعام السريع. |
abur cubur eksikliği yaşıyorsunuz ve berbat görünüyorsunuz! | Open Subtitles | أوه, أنت الآن تمر بعملية إنسحاب سموم الطعام السريع منك أنت تبدوا مريعاً |
Söylemezsem olmaz: Bu çöpteki şeker ambalajlarıyla abur cubur paketlerine bakarak burada çalışan kişinin on yaşında olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | علىّ الاعتراف أنه بناءً على أغلفة الحلوى وحقائب الطعام السريع الذي أراه بسلة قمامتك |
Ancak bu hazır yemek, hiç de kolay lokma değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا الطعام السريع يسيرًا |
Hayatımdan memnunum şişkosu da değil bildiğin hazır yemek şişkosu. | Open Subtitles | - ماذا؟ ليس مثل "أنا أحب الحياة" السمينة لكن مثل سمنة الطعام السريع |
Şölen masasındaki tek yemeğin hazır gıda olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان يكون الطعام السريع الطبخ الوحيد على المأدبة" |