| Bilirsiniz sinek kuşları hipersonik uçmazlar fakat manevra kabiliyetleri vardır. | TED | فكما تعلمون، الطائر الطنان هو ليس طائر فائق للصوت، لكنه طائر مناور |
| Aslında sinek kuşları geriye doğru uçabilen tek kuştur. | TED | وفي الحقيقة، فإن الطائر الطنان هو الطائر الوحيد الذي يحلق الى الخلف |
| Erkek şerit kuyruklu sinekkuşu çok güçlü ve saldırgan bir canlıdır. | Open Subtitles | ذكر الطنان شريطي الذيل هو كائن قوي وعدواني |
| Bu bir paçalı raketkuyruk sinekkuşu ve bunlar da dişiyi baştan çıkarmasını sağlayan bayrakları. | Open Subtitles | هذا هو الطنان ملعقي الذيل الرائع وهاتان شارتاه اللتان يغوي بهما الشريك |
| Bu benim çağrı cihazımın numarası. Bulduğun zaman beni ara. | Open Subtitles | هذا رقم جهازي الطنان اتصل بي حالما تعرف ما هو اتفاقنا ؟ |
| Mühendislerin, Yaban arılarının uçamayacağını kanıtladığını duymuşsunuzdur. | TED | وربما قد سمعت كيف أثبت المهندسون أن النحل الطنان لا يستطيع الطيران. |
| Fakat sinek kuşu gibi uçmayı öğrenmek için uçmaktan başka yol yok. | TED | ولكن ما من سبيل أن تتعلم الطيران كما الطائر الطنان ما لم تطير مثله. |
| Pencerenin dışındaki şu sinek kuşu gibi mesela. | Open Subtitles | مثل هذا الطائر الطنان خارج النافذة كمثال |
| Havada durabilmek için gereken aşırı çaba ve enerji sinek kuşlarının sadece kısa bir süre uçabilmesine olanak tanıyor. | Open Subtitles | الجهد والطاقة المفرطان التي يحتاجها الطنان ليحوم تعنيان أن بوسعه الطيران في دفعات قصيرة. |
| Sekiz hafta sonra, Yakut boğazlı sinek kuşumuz yeniden göç etmek için yola koyulacak. | Open Subtitles | بعد ثمانية أسابيع، طائر الطنان يبدأ هجرته من جديد |
| O kadar alçaktan uçma sinek kuşum. | Open Subtitles | لا تأملي في أقل ممن تستحقين، يا طائرة الطنان. |
| Yapman gereken, o sinek kuşuna arkanı dönmek ve diğer kedi işlerine bakmak. | Open Subtitles | ما عليك فعله فقط اعطي ظهرك لطائر الطنان وقم ببعض خركات القط تعرف ؟ |
| Pekala, millet, sinekkuşu lotosu zamanı. | Open Subtitles | حسناً جميعاً، لقد حان وقت يانصيب طائر الطنان. |
| Tüm parklara sinekkuşu besleyicileri yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد ركبتُ مغذيات لطائر الطنان في جميع الحدائق. |
| sinekkuşu gibi. Ben de uçuracağım. | Open Subtitles | ــ أنه مثل طائر الطنان ، أريد أن أتحكم به ــ لا |
| Dişi yakut boğazlı sinekkuşu basit ve sade görünüşlü bir dişidir. | Open Subtitles | فإن إنثى الطنان الياقوتي الحنجرة متوسطة الجمال |
| Burada oturup, 5 saat boyunca çağrı cihazına gelen mesajlara mı bakıyorsun? | Open Subtitles | تجلس هنا وتراقب الرسائل على الجهاز الطنان خلال 5 ساعات؟ |
| Bir çağrı aldığında, aynı çağrıyı bizde alacağız. | Open Subtitles | إن تلقّى رسالة على جهازة الطنان نتلقّاها أيضاً |
| dedi. New Scientist dergisine üye oldum ve son günlerde Amerikan ordusunun Yaban arılarını patlayıcıları koklamak için eğittiği hakkında bir makale vardı. | TED | أنا مشترك في مجلة "New Scientist"، ومؤخرا كانت بها مقالة كيف أن الجيش الأمريكي كان يدرب النحل الطنان ليشم المتفجرات. |
| Sana bir osuruk borozanı aldım. | Open Subtitles | اشتريت لك فيرت لإطفاء الطنان |
| Sinekkuşları dünyanın en tatlı hayvanlarıdır. | Open Subtitles | علمياً، الطنان هو ألطف الحيوانات في العالم. |
| ...arıkuşlarının, kartalların ve diğer hayvanların,.. | Open Subtitles | من الطنان إلى النسور وغيرها من الحيوانات |
| Her satış yaptığımızda, vızvız ötmeye başlayacak. | Open Subtitles | ،في كل مرة نبيع شي الجهاز الطنان سيشتغل |
| Ve bu bir sinekkuşunun enerjisinin iki katı, kilo kilo hesaplandığında - kesinlikle şaşırtıcı. | TED | انه الطاقة المنتجة ضعف تلك التي ينتجها الطائر الطنان المكافىء في الوزن انها عملية مبهرة جداً |