| Son derece esnek yüksek sırt yüzgeci tıpkı tekne omurgası gibi dengesini sağlıyor. | Open Subtitles | إن الزعنفة الظهرية العالية مرنة جدا مثل العارضة الرئيسية للقارب, تخدمه بتحقيق الاستقرار و تمنع تقلبه |
| Orak şeklindeki kuyrukları onları ileri doğru ittirir ve bu sıra dışı sırt yüzgeci avlarını korkutmalarına yardım eder. | Open Subtitles | ذيلهم المنجليّ يدفعهم للأمام وتلك الزعنفة الظهرية الرّائعة تساعد بإرهاب أعدائهم. |
| Sivri başları ve kısa sırt yüzgeçleri sayesinde hızlı ve dayanıklılar. | Open Subtitles | رؤوسهم المدببة وزعانفهم الظهرية القصيرة تهبهم السرعة والجَلَد |
| Simpiseal dorsal marjinde destek takozu olmaması onun 40'lı yaşların başında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | عدم وجود تشفه ملحوظ على الحافة الإرتفاقية الظهرية يضعه في أوائل عقده الخامس. |
| Öğleden sonra ilk. | Open Subtitles | أول جنازة هذه الظهرية لن تدوم طويلاً |
| ve sırt yügeçleri küçük deliklere sığabilmesi için yatabilir. | Open Subtitles | و يمكنهم طي زعنفتهم الظهرية بشكل مسطح لتحشر نفسها خلال الثقوب صغيرة. |
| Ama sırt çantan sanki vücut kusurlarını saklıyor gibime geliyor. | Open Subtitles | و لكن أشعر أنه مثل حقيبتي الظهرية. ممكن أن يخفي بعض الحقائق. |
| sırt tıkanıklığı spazmı Hepsini yakalandı. | Open Subtitles | أنها تلك التشنجات الظهرية أنها تشلني تماما |
| Topluluğumuzdaki tüm diğer yunuslar gibi, Mugsy'nin fotoğrafını çektik ve zamanla olgunlaşırken küçük beneklerini, sırt yüzgecindeki çentikleri ve eşsiz benek motiflerini inceledik. | TED | ومثل كل الدلافين في مجتمعنا قمنا بتصوير مچسي وتتبَّعنا نقاط جسمها الصغيرة والشقوق التي على زعنفتها الظهرية بالإضافة إلى نمط النقط المميز خلال نموّها بمرور الوقت. |
| Tutsak erkeklerin %100'ünün sırt yüzgeci düşüktür. | Open Subtitles | كُل الذُكور التى يتم أسرها لديها 100% وهن فى الزُعنُفة الظهرية. |
| sırt çantası başka bir yöne uçtu. | TED | وحقيبته الظهرية الى مكان آخر |
| sırt yüzgeci ve kuyruk fotoğrafları | Open Subtitles | صور للزعنفة الظهرية والذيل |
| Bu bana onun küçük kurdelesi ve "merhaba kedicik" sırt çantasıyla okuldan döndüğü zamanları hatırlatıyor. | Open Subtitles | هذا يذكرنى عندما كنت أرها و هى أتية من المدرسة بضفيرة شعرها و حقيبتها الظهرية على شكل (كيتى) التى تقول مرحباً |
| Mesela kıvrık sırt yüzgeçleri... | Open Subtitles | مثل الزعانف الظهرية العريضة. |
| sırt roketlerinizi tüketirler! | Open Subtitles | إستدمر طائراتكم الظهرية! |
| Diğer yandan, insanlar videolarını izleyebilmek için 20.000 dolar ödüyorsa asıl onların dorsal köklerine MR çekmek lazım. | Open Subtitles | الناس الذين يدفعون 20 ألفا لأحد لقطات الفيديو خاصتها من ناحية أخرى بحاجة لفحص عقدهم الظهرية العصبية |
| dorsal kökteki artmış aktiviteyi göstermek için fonksiyonel MR çekmeliyiz. | Open Subtitles | ما زال صوتي للجنون علينا أن نجري رنينا مغناطيسيا في حالة الراحة للكشف عن الوظائف للبحث عن نشاط زائد في العقد الظهرية لقشرة الدماغ |
| dorsal boşluk objelerle olan etkileşimi desteklerken ventral boşluk ise görsel hafızaya destek oluyor. | Open Subtitles | هو أن تيار الظهرية يدعم "التفاعلات المحرك مع الأجسام بينما البطني تيارات هياكل استخراج |
| Fakat bu Öğleden sonra Vertes'le bir görüşmem var. | Open Subtitles | لكن لدي موعد مع فيرتز بعد الظهرية |