"العابرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçen
        
    • ötesi
        
    • gecelik
        
    • eden
        
    • ülkeyi
        
    • zirvesi
        
    • transpasifik
        
    • kısa
        
    Aramızda geçen o kısa zamanları düşünüp onları düzeltebilmeyi istiyorum. Open Subtitles أفكر الآن في اللحظات العابرة بيننا وأتمنّى أن أستطيع إعادتها
    Aramızda geçen o kısa zamanları düşünüp onları düzeltebilmeyi istiyorum. Open Subtitles أفكر الآن في اللحظات العابرة بيننا وأتمنّى أن أستطيع إعادتها
    Bu; ister iklim değişikliği olsun, ister göç olsun, isterse finansal sistem olsun bu tarz karmaşık ve sınır ötesi sıkıntılarla başa çıkarken liderlerin tekrar tekrar kullandıkları model. TED هذا قد يكون النمط الذي سيتبعه القادة السياسيون مراراً و تكراراً عندما نتعامل مع هذه المشاكل المعقدة العابرة للحدود سواء كانت تغيرات المناخ او الهجرة أو حتى النظام المالي
    Lex, bu tek gecelik macera hiç olmadık bir şey dedi. Open Subtitles قال لي ليكس إن هذه العلاقة العابرة لاتحدث أبداً
    Thomas Durant olmasaydı ülkeyi kat eden demiryolu inşa edilemezdi. Open Subtitles سكة القطار العابرة للقارة لم تكن ستبنى لولا توماس دورانت
    Geçici zevklerin zirvesi... İnsanoğlunun laneti. Open Subtitles غلبة الملذات العابرة لعنة البشر
    Hong Kong'dan nefret ediyorum. Ve transpasifik uçuşlardan da. Open Subtitles أكره (هونج كونج)، وأكره رحلات الطيران العابرة للمحيطات.
    1866, kıtayı geçen tren yolunun yapımının başlaması, yeni bir dönem. Trenler ve yollara kestirmeler açmak için TED عام 1866: ابتدأ العمل في سكة الحديد العابرة للقارة وبهذا بدأ عصر جديد. لقد كيّفنا الأرض لتتلاءم مع السكك الحديدية
    1869: Kıtayı geçen tren yolu bitirildi TED عام 1869: انتهى العمل في سكة الحديد العابرة للقارة.
    Bu önlemlerden biri Kuzey Denizi'ni geçen gemilerin yavaşlatılması olabilir, çünkü yavaş gemi, sessiz gemi demektir. TED أحد هذه الحلول هو إبطاء السفن العابرة للمنطقة القطبية الشمالية، لأن إبطاءها سيجعلها أكثر هدوءً.
    Yıllarca kıtayı kat eden tren yolu hattını tamamlamak için çalışarak ellerine geçen her kuruşu biriktirmişler. Open Subtitles عملوا لسنوات لإكمال السكك الحديدية العابرة للقارات مدخرين كل أموالهم، ثم يقومون بإرسالها إلى عائلاتهم
    yani, sınır ötesi kaçırmaları. Open Subtitles في الواقع، التعامل مع الجرائم العابرة للحدود.
    Biz, ımm, sınır ötesi suçlarda uzmanız Open Subtitles متخصصون في الجريمة العابرة للحدود
    Şu bar takılmalarından ve tek gecelik şeylerden sıkıldım artık. Open Subtitles لقد تعبت من البارات .. و العلاقات العابرة
    Kapı dışarı eder, tek gecelik olarak kalırsın. Open Subtitles ستغلق الهاتف بوجهك، ستجعلك من نوع العلاقة العابرة.
    ülkeyi kat eden demiryolundaki en sağlam kötekçi. Open Subtitles الأشد بأساً في سكة الحديد العابرة للقارة
    Tart şunu. Geçici zevklerin zirvesi... Open Subtitles لتزن هذا، إنه انتصار الملذات العابرة
    Ve transpasifik uçuşlardan da. Open Subtitles أكره (هونج كونج)، وأكره رحلات الطيران العابرة للمحيطات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more