| Sabit durun! Sadece ilk geçen yedi kişi kutsanacaktır. | Open Subtitles | تأهّبوا، السبعة العابرين الأَوالي فقط سيُمسَحون. |
| Buradan geçen korsanlarla genellikle bu oynu oynarız! | Open Subtitles | نلعب هذه اللّعبة كثيراً مع القراصنة العابرين. |
| Muhtemelen yoldan geçen yalnız yürüyüşçüleri hedef alıyor. | Open Subtitles | غالباً ما يستهدف المسافرين العابرين بمفردهم |
| Köprü, karşıdan karşıya geçen yayalarla doldu. | Open Subtitles | كان الجسر مليئاً بالمشاة العابرين |
| Babam izinsiz geçen herkesin fotoğrafını çekerdi. | Open Subtitles | أبي إعتاد على إلتقاط صور لكل العابرين |
| Peabody, sen oradan geçen ilk kişi değil miydin? | Open Subtitles | بيبودي)، كان ذلك الرجل أول العابرين) |