"العادم" - Translation from Arabic to Turkish

    • egzoz
        
    • egzozu
        
    • egzozdan
        
    • egzos
        
    • egzozun
        
    • egzosu
        
    • Egzozda
        
    • egzozunu
        
    • kilidinden
        
    Bu egzoz borusu o kadar paslı ki, ben... Bir görebilsem. Open Subtitles إن ماسورة العادم يعلوها الصدأ إذا تمكنت فقط من الرؤية
    Sürekli olarak egzoz borularının çıktığı yerde içi su dolu iki bidon bulundururdu. Open Subtitles وكان يعمل دائماً على أن يضع قدرين من الماء خلف أنابيب العادم
    Eğer para olsaydı, arkadaki egzoz sızıntısını tamir ettiririm. Open Subtitles لو كان المال متوفر لأصلحت الخلل في العادم
    egzozu için org boruları kullanan bir mühendis bilirim. Open Subtitles أعرف مهندساً يستخدم أنابيب عضوية في ماسورة العادم.
    egzozdan bulduğum maddelerin oranına bakarsak, eski bir araba. Open Subtitles على أساس نسبة من الملوثات الموجودة في العادم , فأننا نبحث عن سيارة قديمة
    çok çok ince, mavi bir egzos çizgisi var sanki o çizgi bu yapıyı birlikte tutan şu şeyin arasından gidiyor. TED هناك خط رفيع جدا من دخان العادم الازرق يمر عبر هذا الشيء و الذي سيكون نوعا ما الدرب الذي يجعل الامر يتماسك معاً.
    egzozun dışarı çıkması için ayağını tabandaki deliğe koyman gerektiğini bilmiyor. Open Subtitles لا يعرف أنه من المفروض وضع قدمك فوق الثغرة في الأرضية لابقاء دخان العادم خارجاً
    Ve turbo yerinden sökülmüş ve egzoz borusunun tam yanına sokulmuş. Open Subtitles وجهاز السرعة قد نُزع من مكانه و دُفع بعنف في ماسورة العادم
    O güzel yüzün egzoz dumanı olmasını istemem. Open Subtitles أنا لا أريد الحصول على العادم على ذلك الوجه الجميل.
    O güzel yüzün egzoz dumanı olmasını istemem. Open Subtitles لا أريد أن انفث دخان العادم على وجهك الجميل
    Orijinal boya, orijinal egzoz. Open Subtitles لقد حصلت على الدهان الأصلي العادم الأصلي
    Acaba arabaya egzoz gazı mı doldu? Open Subtitles افحص لكي أتأكد أن دخنة العادم لا تعود الى داخل السيارة
    Galiba egzoz yayılmış buraya. Open Subtitles انها ربما مجرد مراوح العادم. نعم ، إنها كذلك.
    Giderken egzoz borusundan müthiş bir ısı çıkıyor. Open Subtitles عندما أنطلق بها تصدر عن العادم حرارة كبيرة
    Onlar da 74 model Z-28 için egzoz boruları. Open Subtitles تلك هي أنابيب العادم لسيارة زيد 28 موديل 74.
    Sana ne dediler bilmiyorum ama okul otobüsünün egzozu patladı ve at korktu. Open Subtitles حسناً، إسمعي، لا أعرف ما قلتا لك لكن حافلة المدرسة أطلقت دفقة من أنبوب العادم ففزع الحصان
    - Doğruca egzozdan gelen dumanı soluyordu. Open Subtitles تستنشق الغاز مباشرة من العادم
    Parmak izlerinden egzos borusuna kimin taktığını öğreniriz. Open Subtitles البصمات ستخبرنا من وضع الطرف الآخر في أنبوب العادم
    En beğendiğim kısmı, egzozun içine alkolü nasıl yerleştirdiğin. Open Subtitles المفضل لدي كيف أوصلت أنابيب العادم للتعامل مع الكحول
    Yakıt tankları açılınca, silahla ateş etmek egzosu ateşleyebilir. Open Subtitles دقيقة واحدة قبل الانفصال، سترى منافذ خزانات التبريد. النار المنبعثة من الأسلحة يمكنها إشعال العادم.
    Egzozda bir delik var. Eğer elbiseme yağ bulaştırırsam, kostüm görevlisi beni öldürür. - Yardımcı oluyor mu? Open Subtitles هناك خرق في العادم سيدة خزانة الملابس سوف تقتلني إذا أوقعت الزيت على هذا
    Çabuk, herkes egzozunu doğruca havaya diksin. Open Subtitles لذا بسرعة, وجهوا جميعاً فتحات العادم للأعلى
    Sonra onu hava kilidinden atarak hepsinden kurtulmayı umut ediyoruz. Open Subtitles ونقوم بإلقائه عبر العادم الهوائي على أمل التخلص منه كله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more