| Eğer Projektör prize takılı değilse enerjisini nereden alıyor? | Open Subtitles | حسنًا، إن لم يكن العارض موصل بالحائط فكيف هو مشغل؟ |
| Bu taş model için bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء بخصوص هذا العارض الاسمنتي |
| Superman'den Fantom Bölgesi Projektörü'nü çalacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل سرقة فانتوم المنطقة العارض من سوبرمان. |
| Önümüzdeki iki hafta içinde 20 kilo verebilirse manken olarak onu kullanalım. | Open Subtitles | بعد الاسبوعين القادمين اذا امكنه فقدان 20 كغ في اسبوعين فقط اجعليه العارض |
| Bu günlerin en aranan modeli. | Open Subtitles | إنّه العارض رقم 1 على الساحة و هو فعلا غامض.. |
| Şu büyük mankenlik işi için gittiğin yer. | Open Subtitles | أنت تعرف وظيفة العارض الكبيرة التي حصلت عليها ؟ |
| Ben mağazanın ana mankeniyim. | Open Subtitles | أنا العارض الرئيسي لمركز تسوقك |
| Yansıtıcıyı bize ver, sizi gemiye bindirelim. | Open Subtitles | امنحينا الوصول إلى العارض ونضعك على السفينة |
| Neyse, tek bildiğim yansıtıcının hiçbir zaman Depo'ya gelmediği. | Open Subtitles | على كلِ.. كل ما أعرفه هو أن العارض لم يصل أبدًا للمستودع.. |
| Projektör makinesinden çıkan ışığa dokunamadığın gibi ona da dokunamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ لمسه أكثر من استطاعتكِ لمس الضوء الخارج من العارض |
| Memurlar, bu Projektör'ü delil odasına götürün. | Open Subtitles | الضباط، واتخاذ هذا العارض إلى غرفة الأدلة. |
| Projektör'ü Joker'den almak bugüne kadarki en tehlikeli görevimiz olacak. | Open Subtitles | أخذ العارض من جوكر هو ستعمل لدينا مهمة أخطر حتى الان. |
| İlk model yürür. İkinci model aynısını yapar ve daha iyisini. | Open Subtitles | يسير العارض الاول ثم-يقلده الثانى ثم يبتكر |
| Küçük model çocuk gelmeyince annen yerine seni kullanmıştı. | Open Subtitles | الولد العارض الصغير الذي لم يأتي ... ... و امك اخذتك بدلا منه |
| Aslen model / aktör olan biri Bay Lincoln'nin işini bitirdi. | Open Subtitles | ليقوم بدور العارض/ممثل-للسيد لينكولن |
| O yüzden ben onu oyalarken sen de şu havalandırmaya girip Projektörü alacaksın. | Open Subtitles | لذلك، وسوف تبقى له مشغول بينما كنت التسلل إلى أن تنفيس والحصول على العارض. فهمتك؟ |
| Şimdi Atomik Kazan'a gitmen ve şu Fantom Bölgesi Projektörü'nü alman gerek. | Open Subtitles | الآن عليك فلدي جعل طريقك إلى المرجل الذري والحصول على هذا فانتوم منطقة العارض. |
| Nazar değsin istemem ama bu Fantom Bölgesi Projektörü kilit altına alınınca daha mutlu olacağım. | Open Subtitles | لا تريد جينكس لنا، ولكن سأكون أكثر سعادة عندما يكون هذا فانتوم منطقة العارض يتم تأمين ضيق. |
| Şu manken çocuğa fena vuruldum... yoksa manken adam mı demeliydim? | Open Subtitles | او علي ان اقول .. الرجل العارض ؟ |
| Şef, mankenlik yapacağım. manken olacağım! | Open Subtitles | كابتن، دعني اصبح العارض اسمح لي |
| En kötü modeli en iyi gösteren sanatçı da mı? | Open Subtitles | ألن يكون الفنان الي جعل العارض السيئ يبدو جيدا هو الأفضل؟ |
| William Dennison mankenlik Ajansı'ndan William Dennison fotomodellik potansiyelim olduğunu düşündü. | Open Subtitles | (وليام دينيسن) (لعارضين وكالة (وليام دينيسن شعر بأن لدي إمكانية العارض |
| Ben mağazanın ana mankeniyim. | Open Subtitles | انا العارض الرئيسي لمتجرك |
| Yansıtıcıyı kapat. | Open Subtitles | قم بتعطيل العارض |
| "Çalıştır" tuşuna benzeyen bir şey bulup sonra da yansıtıcının iletimi kabul etmesini umacağız. | Open Subtitles | -حسنًا، جدي شيئًا يبدو كزر تشغيل .. ولنأمل أن يقبل العارض الإرسال، والآن ركزي على شيء لطيف. |