bekar kadınlar yazlık evlere sinsice girip arkadaşlarının kocalarının çüklerini mi görmeyi umuyorlarmış? | Open Subtitles | النساء العازبات يطفن البيوت المطله على الشاطئ يتمنون رؤية أزواج صديقاتهن بدون ملابس |
Seni gördüğüme çok sevindim, tatlım. Buradaki tek bekar biziz. | Open Subtitles | ولكني مسرورة جداً برؤيتك نحن الفتاتان العازبات الوحيدات بهذه الحفلة |
Yaşlı kadınlarla, genç kadınlarla, evli kadınlarla, lezbiyenlerle, bekar kadınlarla konuştum. | TED | نساء اصغر سنا ، نساء متزوجات، نساء سحاقيات ، العازبات |
Bu ülkedeki herhangi bir bekâr kadından farkı yok yani. | Open Subtitles | هذا لا يبدو مختلفاً عن معظم الفتيات العازبات في المدينة |
Biten üç kitap ve geçen üç yıla rağmen hâlâ kendimizi eskisi gibi dört bekâr kız olarak görüyoruz. | Open Subtitles | ثلاثة كتب و بعد ثلاثة سنوات ما زلنا نشعر كأننا اولئك الفتيات العازبات الأربعه |
Sen bana ölmüş bekar kızlar bulmalısın. | Open Subtitles | عليكِ . أن تجمعي النساء العازبات و المتوفيات لي |
Orada bir sürü bekar hatun olacak. | Open Subtitles | ألا تظنين بأني أبدوا وسيماً؟ أعني سيكون هناك الكثير من الفتيات العازبات |
Toplum, bizim yaşımızdaki bekar insanlara zavallı gözüyle bakar. | Open Subtitles | لم أرها المجتمع يرى النساء العازبات في سننا تعيسات و مثيرات للشفقة |
Son kertede, şu bekar anne hikayesi benim için biraz fazla karmaşıktı. | Open Subtitles | في النهاية، الخط الدرامي للأمهات العازبات معقد بالنسبة لي |
Belli bir yaşa gelmiş bekar kadınlar bir şey arıyor. | Open Subtitles | معظم العازبات في عمر معين يبحثن عن شيء معين |
Pek çok bekar kadın bu tarz şeyler yüzünden umudunu kaybetmiş durumda. | Open Subtitles | ثمة الكثير من النساء العازبات اللاتي يستمتن لشيء مماثل |
Benim için büyük bir adım. bekar kadınlar için küçük bir adım. | Open Subtitles | خطوة واحده كبيرة لي خطوة واحده صغيرة للنساء العازبات |
Buradaki bütün bekar hanımlara bir iyilik yapıp gelin buketini çalalım. | Open Subtitles | دعنا نفعل معروف لكل الفتيات العازبات في هذا الملتقى و نسرق باقة الزهور |
Yapacak düzinelerce daha iyi şey varken ateşli bekar kadınların aklındaki tek şey çiftleşmek. | Open Subtitles | عشرات من العازبات الهائجات بوصول لبوفيه مفتوح وبعض العقول المنفتحة |
Nesli tükenen bekar kızların şerefine.. | Open Subtitles | نخب الفتيات العازبات , الذين بدأو بالتلاشي |
Seni aradık, fakat sen bekâr kardeşlerimizi striptiz bar da bırakıp Jen K adında biriyle uğraşmakla meşguldün. | Open Subtitles | حاولنَا دَعوتك، لَكنَّك كنت تَتعاملُ مع جِين كاي. متجنب العازبات في نادي التعري مع الأخوة |
Aile değerlerini benimserken bekâr anneleri şeytanlaştırması ikiyüzlülüğünden bahsettirme bile. | Open Subtitles | ناهيك عن نفاق قيم الزواج والعائلة بينما يشّوه سمعة الإمهات العازبات |
bekâr kızların koca bulmasına yarayan bir kitap. | Open Subtitles | إنه ذلك الكتاب الذي يساعد الفتيات العازبات على إيجاد أزواج |
Hanımlar, herkes iyi vakit geçiriyor mu? Pekâlâ, bekâr kızlar! | Open Subtitles | حسناً يا سيدات , هل الكل مستمتع ؟ حسناً , كل فتياتي العازبات |
* Tüm bekâr bayanlar * * Kaldırın ellerinizi havaya * | Open Subtitles | * جميع النساء العازبات * * إرفعوا أيديكن إلى الأعلى * |
Öyleyse seni bekârlar masasına alalım. | Open Subtitles | حسنا اذن علينا ان ننقلك الى طاولة العازبات |
Biz bekarlar fırtınada bir limana sığınmalıyız. Haklı mıyım? | Open Subtitles | نحن النسوة العازبات يجب أن تكون لنا وقفة |
Konu yalnız anneler ise ben mükemmel bir taneye sahiptim. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالأمهات العازبات فلقد حصلت على واحدة مميزة |