"العاصمه" - Translation from Arabic to Turkish

• Washington
• DC
• Başkentte
• Başkentten
• başkente
• başkent
• başkentin
• başkentidir

Washington 4400'leri tekrar karantinaya alıp kriz bitene kadar orada tutmak istiyor.
العاصمه تريد ان تضعهم في الحجر الصحي وتبقيهم هناك طوال فترة المرض

Tayvan ve Çin Washington'da bir yerde gizli bir toplantı yapacaklar.
تايوان و الصين لديهم اجتماع سري في مكان ما في العاصمه

DC'den sonra seni tekrar göreceğimi sanmıyordum.
لم اعتقد اننى سأراك مره اخرى بعد مقابلتك فى العاصمه

DC'nin dediğine göre, bir 4400 yeteneğinin onaysız herhangi bir kullanımı radikal bir eylemdir.
طالما العاصمه فى قلق اى استخدام غير مصرح به لقدره 4400 يعتبر تطرف

Başkentte oturan bir arkadaşın olduğunu duydum.
لقد سمعت ان لديك صديقه التى تعيش فى العاصمه

Başkentten saat 10:00'da gelir!
الجرائد تصل من العاصمه فى الساعه العاشره

Meksika'da ortadan kaybolan bir silahın başkente nasıl geldiğini biliyor musunuz?
أي افكار كيف فقدت في المكسيك وانتهت في العاصمه واشنطن ؟

Hepsinde aynı gizemli hastalık var, hepsi de Washington'dan 30 mil ötede.
جميعهم مصابين بنفس المرض الغامض وجميعهم على بعد 30 ميل من العاصمه

Şey, D.C. (Washington) deki yetkililer kanındaki promisin miktarındaki artışın nereden kaynaklandığı konusunda endişeleri var.
حسنا .. ايضا العاصمه فعلت ذلك تلك المستويات العاليه من البرومايسن التى وجدت فى جسمه

Washington, D.C. de bir sürü heyecan verici şey oluyor
هناك الكثير من الاثاره تحدث في العاصمه الان

Yalakalık yapacağınız kimseler varsa, onları da Washington'a götürelim.
إذا كنت تملك مؤخرات نيويورك لتقبلها سننقلهم لك في العاصمه

Washington'dan gelen tüm bilgiler, sizin çok iyi olduğunuz yönünde.
كل المذكرات ترسل من العاصمه يقولون انك جيد بل اكثر من جيد

Onu al ve DC'de ki Hoover binasına götür.
فقط احضره خذه الى مبنى الهوفر في العاصمه

DC ulaştırma sistemi çöküyor ve finansal sektörleri de vuruyorlar. Hepsini.
نظام نقل العاصمه إنهار تماماً وسوق الارواق المالية نزل للحضيض

Yeni Başkentte neredeyse 3,000 sivil tarafından seçilen bir hükümet.
انتخبت من قبل حوالي 3000 مواطن في العاصمه الجديده

Başkentte üst seviye tehdit olup olmadığını sordum.
سألت عن أى تهديدات عاليه المستوى فى العاصمه

Başkentten saat 10:00'da gelen gazeteler.
الجرائد التى ترد من العاصمه فى الساعه العاشره

Evet, Başkentten gelen bir FBI kurulu var.
نعم هناك فريق من الاف بى اى حضر من العاصمه

Savaş başkente ulaşınca benim buraya gelmemde ısrar etti.
لقد أصر على إنتقالي لهنا عندما وصل القتال إلى العاصمه

başkente gitmişti ama henüz geri dönmedi.
اللورد بانج غادر الي العاصمه ولكن لم يعد

Ulusal Güvenlik, başkent'te alarm seviyesini yükseltmeyi ve gözetlemeyi arttırmayı düşünmüştü.
يجعلك تفكر أن الأمن القومى قام بوضع العاصمه فى حاله تأهب قصوى وقام بزياده المراقبه

Bir yılı aşkın süredir, ajanlarımız başkentin kilit noktalarını kontrol ettiler.
لمدة سنة كاملة ظل جواسيسنا يفتشون العاصمه

Şunu bir dinle. Gezegenin bu tarafında Tokyo modanın başkentidir, tamam mı?
انتبه، طوكيو هي العاصمه الاكبر من هذه الناحيه من الكوكب