"العاطفيّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • duygusal
        
    • aşk
        
    • duygu
        
    • Romantik
        
    Eğer kendi duygusal sorunlarından başarılı bir şekilde kaçabilmeyi başarmışsan bu harika. TED إذا استطعتم أن تتخطوا بنجاح شياطينكم العاطفيّة الشخصيّة، فهذا أمر رائع.
    duygusal sıkıntılarınızı fiziksel sıkıntılara dönüştürüyor olmanız mümkün mü? TED هل بالإمكان أن تحوّل المعاناة العاطفيّة إلى مجرد انزعاج مادي؟
    Bugün tam bir duygusal karmaşa oldu. Open Subtitles هذا اليوم بمثابة سلسلة من الأحداث العاطفيّة
    Babanla oturmuş aşk hayatını konuşuyorsun. Open Subtitles الجلوس في الظلام مع والدك، والتحدّث معه حول حياتك العاطفيّة.
    Seks hayatınla ilgili konuşmakta sıkıntı çekmiyorsun ama aşk hayatına gelince... Open Subtitles لم تكن لديكَ مشكلة بالحديث عن حياتكَ الجنسيّة لكن حياتكَ العاطفيّة...
    Beyninin duygu merkezlerinde alışılmadık gelişimler söz konusu. Open Subtitles ثَمّ تطوّرٌ غير معهود في المراكز العاطفيّة المخيّة.
    Bugünlerde istediğim son şey Romantik bir şeyler. Open Subtitles الشيء الأخير الذي قد أفكر فيه في الوقت الراهن هو الأشياء العاطفيّة
    Kendime, hepsinin kafamın içinde olduğunu söyledim davayla olan duygusal bağlantımın ortaya çıkardığı bir sanrı olduğunu. Open Subtitles أخبرت نفسي بأن كل هذا كان برأسي, هلوسة صنعتها العلاقة العاطفيّة للقضيّة.
    Kıza duygusal reaksiyonların kesinlikle mantıksız olma gibi bir yönü olduğunu söyleyin ya da aptalca. Open Subtitles ليست مرعوبةً بما يكفي أخبروها أنّ ما يميّز ردود الفعل العاطفيّة هو أنّها بالتعريف لا عقلانيّة
    duygusal ihanete uğramanın acısı, hakkında konuşmayı imkânsız kılıyor. Open Subtitles الخيانة العاطفيّة هي حقاً ما تصعّب الحديث عن هذا الأمر
    Keşke duygusal hayatım konusunda senin kadar açık olabilseydim. Open Subtitles إن كان بوسعي فقط أن أكون صريحاً بشأن حياتي العاطفيّة مثلكِ
    Ben, her hissettiğini konuşmak isteyen duygusal birisiyim, ...ve sense dışarıya kapalı bir robotsun. Open Subtitles أعني أنّني أنا العاطفيّة التي ترغبُ بالكلامِ عن كلّ إحساس، و أنتَ الرجلُ الآليّ المنغلق.
    Ailesine olan tüm o duygusal bağları onu bizden uzak tutuyor. Open Subtitles روابطه العاطفيّة بعائلته هي ما تمنعه عنّا.
    Ayrıca, ekipteki kişilerin duygusal durumlarını bilmemiz gerekiyor. Open Subtitles ونحتاج لأن نكون على علم بالحالة العاطفيّة لكلّ شخص
    Bu duygusal anı bozmak istemem ama zaman uçup gidiyor. Open Subtitles أكره أن أقاطع هذه اللحظة العاطفيّة. الوقتُ من ذهب.
    Doktor, sana hata yaptıranın duygusal hafızan olduğunu söylüyor. Open Subtitles الطبيب يقول أنّها ذكرياتك العاطفيّة التي تمنعك من إستعادة ذاكرتك.
    Öfkenin kaçınılmaz olarak duygusal kuşatma ile birleştiğini bilirim. Open Subtitles اكتشفتُ أنّ الغضبَ يبدو مترافقاً حتماً مع المشاعر العاطفيّة.
    Farazi olarak konuşacak olursak iş arkadaşınla aşk yaşamak korkunç bir fikir. Open Subtitles فرضاً، العلاقات العاطفيّة بين زملاء المكتب هي أسوأ فكرة على الإطلاق
    Sen ve senin aşk hayatın ise çok umurumda. Dışarı çıkıyorum, erkeklerle takılıp onlarla çıkıyorum. Open Subtitles لا أهتم بها, أنا أهتم بكِ وبحياتك العاطفيّة
    Senin aşk hayatında bıraktığın kurbanlardan bahsetmek bile istemiyorum. Open Subtitles ولا أريد الحديث عن أثر الجثث الذي خلّفتَه في حياتكَ العاطفيّة
    aşk hayatında hiç kötü kararlar vermedin mi? Open Subtitles ألم تقم بأيّ حركة سيّئة خلال حياتك العاطفيّة ؟
    Dostum, duygu durumum üstünde yeni keşfettiğim tutumdan çok etkileneceksin. Open Subtitles يا صاح، سوف تنذهل من هذا التعامل الجديد الذي أجريه على حالتي العاطفيّة.
    Romantik hayatımla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles أقدّر اهتمامكم بسعادتي العاطفيّة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more