dünyanın ne şekilde değiştiği işlerimizi yapma biçimimizi nasıl değiştirecek, anladığımdan emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أفهم تماماً كيف يمكن أن تؤثر تغيرات العالم على متغيرات عملنا. |
dünyanın bu halde olmasının sebebi de bu düşünce tarzı. | Open Subtitles | إن التفكير بهذه الطريقة هو الذي يُبقي العالم على حاله |
Darbe yaptıktan sonra dünyanın güllük gülistanlık olacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذا المشروع سيجعل العالم على مايرام ؟ |
Dünyayı gümüş tepsi üzerinde sunarak senle nasıl kafa bulabilirim ki? | Open Subtitles | من يعبث بك حين يضع لك العالم على طبق فضة ؟ |
Kendime Dünyayı istediğim şekilde değil, olduğu gibi görmemi görmememi söylüyorum. | Open Subtitles | أخبر نفسي برؤية العالم على طبيعته وليس كما أودّ أن أراه. |
Bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış. | TED | بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام |
Geriye sadece Atinalılar kaldı. Ve dünyanın kaderi ağızlarından çıkacak sözcüklere bağlı. | Open Subtitles | كل الأثينيون من تبقوا فقط، يعتمد مصير العالم على أضعف واحد فيهم. |
dünyanın sonu geliyor, sen homo arkadaşlarından biriyle ortadan kayboluyorsun. | Open Subtitles | العالم على وشك الانتهاء، وأنت تختفي في واحدة من سكراتك؟ |
Bu nedenle dileğim dünyanın benim Yemen'imi, benim ülkemi, benim halkımı tanıması. | TED | انا اتمنى ان يتعرف العالم على اليمن الذي اعرفه انا بلدي انا ..اهلي انا .. شعبي انا |
Daha sonrasında, Cumartesi günü, bir hafta düşündükten sonra, yeni bir fikirle çıkageldim; dünyanın en küçük 3D mikroyazıcısını yapma fikri. | TED | ويوم السبت، بعد أسبوع من التفكير، خطرت لي الفكرة لبناء أصغر طابعة ثلاثية الأبعاد في العالم على الإطلاق. |
Çin, geçtiğimiz 30 yıldan bu yana, dünyanın en büyük fakirlik karşıtı duruşunu sergilemiştir. | TED | الصين هي أكبر برنامج مكافحة فقر في العالم على مدى العقود الثلاثة الماضية. |
Fakat dünyanın bildiğim hiçbir bölgesinde buna benzer bir elmas yok. | Open Subtitles | ولكن لا توجد مثل هذه الماس في أي مكان في العالم على حد علمي. |
Mustafa onurdan bahsediyorsa dünyanın sonu gelmiş demektir. | Open Subtitles | نهاية العالم على هذه اليد يا ابن العم , يا العم , نحن نريد أن ننتقم لأجل هذه القضية القديمة |
dünyanın en zengin ülkeleri kendi ekonomilerini bile idare edemediklerinde, yasaların getirdiği kurallara sıkı sıkıya bağlı olan ülkelerde... | Open Subtitles | عندما لا تقوى أثرى أمة في العالم على إدارة اقتصادها عندما تصاب الأمة المشهورة بأن القانون يحكمها |
Birkaç dakika sonra yaşlı Charlie dünyanın su üzerindeki en hızlı insanı olabilir. | Open Subtitles | عدة دقائق ,ربما يكون شارلز اسرع رجل فى العالم على الماء |
Artık dünyanın, keşfedilmeyi bekleyen harika şeylerle dolu mükemmel bir yer olduğunu görebiliriz. | Open Subtitles | الآن نستطيع رؤية العالم على حقيقته مكان جميل مليء بالأشياء الرائعة التي تنتظرنا لنجربها |
Öyleyse bu Dünyayı yakıp kül edelim ki baştan alalım! | Open Subtitles | ثم دعونا حرق هذا العالم على الأرض والبدء من جديد. |
O kadar çok acıtıyor ve öyle kısıtlıyordu ki tek düşünebildiğim şey "Dünyayı bu şeylerle nasıl gezeceğim?" | TED | كان ذلك مؤلماً ومقيداً للغاية لدرجة أن كل ما فكرت فيه هو كيف سأسافر حول العالم على هذه الأشياء؟ |
Dünyayı farklı bir biçimde görmeye başlarsak, Dünyayı değiştirmeye başlamak için iyi bir yol olur. | TED | وإن بدأنا برؤية العالم على نحوٍ مختلف، ربما يكون ذلك سبيلًا جيدًا للبدء في تغيير العالم. |
Kendini dünya'yı omuzlarında taşımak zorunda hissediyorsun ve bu asilce. | Open Subtitles | أنت تشعر بالحاجة لحمل العالم على كتفيك وذلك أمر نبيل |
Unutmayın, dünyada ilaç sektörüne harcanan toplam meblağ 1 trilyon dolar. | TED | تذكر بأن مجموع المال الذي ينفقه العالم على صناعة الأدوية يساوي تريليون. |
Ben ise hiçbir parçasını, seninde dediğin gibi, bu dünyaya ait olduğunu göremedim. | Open Subtitles | لم أرَ جزءاً من والدي ولم يكن محكوماً بهذا العالم على حد تعبيرك |