Olmuş olan her şey için özrün kabul edildi. Fikir ayrılığı ve Kölelik hariç. | Open Subtitles | تمّ قبول اعتذارك لكلّ شيءٍ ماعدا العبوديّة والفجـوة. |
Kölelik bir günah olduğu için İngiltere'de yasal olarak kaldırılmıştır ve yakında bütün Kraliyet Kolonileri'nde aynı uygulamayı bekliyorum. | Open Subtitles | ، العبوديّة خطيئة و لهذا السبب تمّ إلغائها قانونياً في إنجلترا و أنا أتوقع ، أنّها قريباً ستلغى في جميع المستعمرات التابعة للتاج البريطاني |
Köleliğin en karanlık günlerinde bile insanlar bizim bugünlerde ordunun kölesi olduğumuzdan daha fazla köle olmamışlardır. | Open Subtitles | في أظلم أيام العبوديّة لم يكن الرجال فى حالة عبوديّة أكثر مما كنا عليه ، في هذه الأيام من العسكرية |
Annem yüzlerce kadına ve mülteciye yardım edip kölelikten ve esaretten kurtararak itibarlarını geri veriyor. | Open Subtitles | أُمّي تُساعد المئات من النساء واللاجئين إنّها... تُنقذهم من العبوديّة |
Uzmanlar bugün yaklaşık 35 milyon insanın köle olduğunu söylüyor. | TED | الخبراء يقولون أنه يوجد حوالي 35 مليون شخص تحت العبوديّة في يومنا هذا. |
Acımasız köleliğe satıldın. | Open Subtitles | تمّ بيعُك إلى أقسى نوع من أسواق العبوديّة |
Hem beş yıllık esaretten sonra özgürsün. | Open Subtitles | إذن، أنتِ حرّة بعد خمسة أعوام من العبوديّة. |
Kölelik olmak gibi bir sistemi geri getirmeliyiz! | Open Subtitles | عليّنا إعادة العبوديّة |
Hani Kölelik ya da raf için? | Open Subtitles | تعرف، العبوديّة و ما إلى ذلك؟ |
- Ebedî Kölelik. - Hayır! | Open Subtitles | -وخلود العبوديّة |
"Kölelik." | Open Subtitles | "العبوديّة" . |
Köleliğin prangalarında çürümektense özgürlüğün kapılarında ölmek daha iyidir. | Open Subtitles | الموت عند بوّابات الحُريّة أفضل من التعفّن في أكلال العبوديّة |
Annen, Amazon kraliçesi hepimizi kölelikten kurtaran bir isyana önderlik etti. | Open Subtitles | والدتكِ ، الملكة أمازونا قادمت ثورة... لتحرّرنا من العبوديّة... . |
Ve onu köleliğe mahkûm eden Claudius Glaber'da. | Open Subtitles | وعاتق (كلوديوس غلابر)، الذي أجبرها على العبوديّة |