| Anlaşılmıştı ki, artan Noel istekleri adeta Zavallı yaşlı adamı tüketmişti. | Open Subtitles | إتَّضح ان الزيادة في مطالب اعياد الميلاد دمر هذا العجوز المسكين |
| Zavallı yaşlı Strangways. Jeolojiyle amatörce uğraşmaya takmıştı. | Open Subtitles | سترينجواى العجوز المسكين هذا عالم طبقات أرضيه هاوى |
| Zavallı yaşlı Tubby, Deliriyor. | Open Subtitles | يا لـ توبي العجوز المسكين, إنه يقفز بجنون. |
| Zavallı yaşlı Walt'ın on iki parmak bağırsağında polip varmış. | Open Subtitles | والت العجوز المسكين يعاني من ورم في الاثنى عشر. |
| Hadi ama! Zavallı ihtiyar kardeşine bir bira getirirsin herhalde? | Open Subtitles | هيا إحضرى بيره لأخيك العجوز المسكين ألا تفعلين هذا ؟ |
| Zavallı koca Joe. | Open Subtitles | جو العجوز المسكين |
| Zavallı yaşlı keçinin sessizlik ve sakinliğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | الجدى العجوز المسكين يحتاج الى الهدوء والسلام. |
| Kitabını yayımlattırdığın o Zavallı yaşlı adam öldürüp küçük sırrını korumak için mi? | Open Subtitles | كنتى تقصدين قتل هذا الرجل العجوز المسكين الذى قام بنشر كتابك وتحمى سرك الصغير |
| Zavallı yaşlı adamı ve geyiğini, hem de Noel'de. | Open Subtitles | العجوز المسكين و غزلانه خارج عيد الميلاد |
| Zavallı yaşlı adam bitik ve yalnız ölmüş. | Open Subtitles | الرجل العجوز المسكين مات مُفلساً و وحيداً |
| Bu Zavallı yaşlı adam götürmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | إذا، الرجل العجوز المسكين سيجلبه. |
| Zavallı yaşlı bir adam ve söylediği yalanlar. | Open Subtitles | هذا الرجل العجوز المسكين مع أكاذيبه |
| Ve Zavallı yaşlı Clouseau sessizce istemeden yeni bir kıyıma karıştı. | Open Subtitles | وكلوزو العجوز المسكين سيكون في ...طريقه بهدوء إلى مذبحة أخرى |
| O zavallı, yaşlı, sarı kuyruklu adam.. | Open Subtitles | ذلك الشخص العجوز المسكين ذو الذيل الأصفر... |
| Çok üzücü. Zavallı yaşlı Bay Williams. | Open Subtitles | شئ محزن جداً - يا للسيد ويليامز العجوز المسكين - |
| - ...Zavallı yaşlı herif. - Ne yani içeride mi yaşıyor? | Open Subtitles | ـ هذا العجوز المسكين ـ هل يعيش هُناك؟ |
| O Zavallı yaşlı adamı öldüren sendin. Sendin. | Open Subtitles | لقد كان أنت من قتل العجوز المسكين. |
| Ve perileri çıkarmayı başardığımızda da oraya hapsettiğin Zavallı yaşlı adam da dâhil herkesi serbest bırakmamıza yardım ederler. | Open Subtitles | وما أنْ نخرج الحوريّات مِن القبّعة... سيكون بوسعهنّ مساعدتنا على تحرير البقيّة بمَنْ فيهم العجوز المسكين الذي حجزتَه هناك |
| Zavallı yaşlı Clouseau. | Open Subtitles | كلوزو العجوز المسكين |
| Zavallı ihtiyar, nalları dikmiş. | Open Subtitles | ذاك العجوز المسكين قد توفي |
| Bana göstermeye çalıştı. Zavallı ihtiyar Corks. | Open Subtitles | ،حاول أن يجعلني أراها كورك) العجوز المسكين) |
| Zavallı koca Shula. | Open Subtitles | شولا" العجوز المسكين"\ |