"العدسات اللاصقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • lens
        
    • Lensleri
        
    • lensler
        
    • lenslerimi
        
    Ancak bu tekniğin bir yıl boyunca günlük lens takılan gözlere zarar verme olasılığı halen fazla. TED بينما هذا الأسلوب أقرب أن يلحق الأذى بالعيون لأولئك الذي يرتدون يوميًا العدسات اللاصقة لمدة سنة.
    Kontakt lens diye birşey yaptıklarını biliyorsundur... güneşten sürekli olarak koruyabilir gözlerini. Open Subtitles هل تعلم أنهم صنعوا العدسات اللاصقة الآن والتى يُمْكِنُ أَنْ تَحْمي عيونَكَ مِنْ الشمسِ دوماً؟
    lens taktım. Sende iyi görünüyorsun, Saçlarını mı kestirdin? Open Subtitles انها العدسات اللاصقة, انت ايضا هل فعلت شيئا لشعرك؟
    Sonra anlaşıldı ki kontakt Lensleri olan o kız değil yanındaki arkadaşıymış. Open Subtitles أن صديقتها هي من كانت ترتدي العدسات اللاصقة
    Büyükbaban taktığı tüm kontakt Lensleri saklamış. Open Subtitles الجد لديه جميع العدسات اللاصقة التي ارتداها
    Sırılsıklam terliyorum ve lensler gözlerimi acıtıyor ve hiçbirini önemsemiyorum çünkü körkütük âşık oldum. TED كنت أتعرق بقدر كبير وكانت العدسات اللاصقة تؤذي عَيْنَيْ، ولم يكن شيء من ذلك يهم لأني كنت غارقاً في الحب.
    lenslerimi de unutmuşum. Bu yüzden yedek gözlüğümü takıyorum. Open Subtitles لقد نسيت محلول العدسات اللاصقة , لذا أضطررت أن أرتدي نظاراتي الإحتياطية
    Retina okuyucusunun kabul edeceği bir çift lens yaratıyor. Open Subtitles سيصنع مجموعة العدسات اللاصقة التى سيقبلها قارىء شبكية العين.
    İlk şey olarak...sizin lens miyop birisi tarafından giyilmiş. Open Subtitles الأشياء المهمة أولاً,العدسات اللاصقة كان يضعها شخص حسير البصر
    Bu lens, olay yerinde bulduğumuz lens ile eşleşeciğine bahise girerim. Open Subtitles أراهن أن هذه ستطابق العدسات اللاصقة التي وجدناها في موقع الجريمة, أليس كذلك؟
    Ama telepromptırı* okuyamam ve doktorun dediğine göre gözlerim çok sivri olduğu için lens de takamıyorum. Open Subtitles فقط أني لا أستطيع قراءة الملقن التلفزي وليس يمقدوري إستعمال العدسات اللاصقة لأن طبيبي يقول أن عيناي تتدبدب
    Ama lens kullandığını da sanmıyorum. Open Subtitles لكنني لا ارى اي دليل على العدسات اللاصقة
    lens onlar, Tanrım! Banyoda duruyor. Open Subtitles تِلك تُسمى العدسات اللاصقة إنها في دورة المياه
    Hala böyleyim. Bu yüzden sana kontak lens ve fondöten verdik. Open Subtitles لهذا السبب وفرنا لك . العدسات اللاصقة والأساس
    Jackie Lynn saçını boyatmana, mavi lens takmana "on numara" veya "tenis" demene bir şey demedik. Open Subtitles جاكي ليان نحن لم نقل لكِ إي شيء عندما قصصتِ شعركِ وعندما حصلت على العدسات اللاصقة الزرقاء
    Biri kontak lens suyuna Timolol karıştırıyordu. Open Subtitles أحدهم إستبدل الـ"تيمولول" مع محلول العدسات اللاصقة الخاص به.
    Lensleri yapmayı 30 yıl önce bıraktılar. Open Subtitles توقفوا عن صنع العدسات اللاصقة قبل 30 عاماً
    Lensleri sevemedim bir türlü. Open Subtitles لم أستطع التعوّد على العدسات اللاصقة
    Sonrasında latin kökenimi gizlemek için taktığım mavi lensler aklıma geldi. Open Subtitles ثم تذكرت العدسات اللاصقة الزرقاء التي أضعها لإخفاء نسبي اللاتيني
    - Evet çaylak. - Ama lensler de karısının elinin altındaydı. Open Subtitles أجل أيّها المبتدئ، لكن الزوجة يمكنها الوصول إلى العدسات اللاصقة.
    Masaların üzerinde dans edeceğim, saçlarımı salacağım hatta lenslerimi bile takabilirim. Open Subtitles سأرقص على الموائد وسأرخي شعري حتى أني قد ارتدي العدسات اللاصقة من يدري؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more