Bu Arap Prensi hırsızdan başka bir şey değil. | Open Subtitles | هذا الأمير العربى ليس إلا لصا إبحثوا عنه بالخارج |
Faysal'a söyle, gemi bulsun ve Arap ordusunu hemen Akabe'ye getirsin. | Open Subtitles | واخبر فيصل ان يبحث عن قوارب اية قوارب ويحضر الجيش العربى هنا الى العقبة،بسرعة |
Sağdaki Arap ordusu nelerden oluşuyor? | Open Subtitles | هذا الجيش العربى على اليمين مم يتكون يا سيدى؟ |
Sarazen misafiriniz akşam yemeğini onunla yiyecek misiniz diye soruyor. | Open Subtitles | سيدى ، سأل ضيفك العربى إن كنت ستتناول العشاء معه |
Demek bu zavallı Arabı buraya yerleştirdin. | Open Subtitles | إذن ، أنت قمت بزرع هذا العربى المسكين ليقوم بالعمليه |
Kendilerine Arap Milli Konseyi diyorlar. | Open Subtitles | انهم يطلقون على انفسهم المجلس العربى القومى |
Arap Konseyi'nin alanına giriyor. | Open Subtitles | ان هذا ضمن السلطة القضائية للمجلس العربى |
Arap Konseyi'nin gücünü adımdan aldığı biliniyor. | Open Subtitles | من المعروف ان المجلس العربى يستمد قوته من اسمى |
Dünya Şam'ın bir Arap ordusu tarafından kurtarılmasından memnun. | Open Subtitles | ان العالم مسرور لرؤية الصورة المشرفة لدمشق التى حررها الجيش العربى |
Bu ikisinin kim olduğu anlaşılmıyor ama profilden görünenin Moskova'daki Arap bölümü şefi Stolypin olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | لم يذكر ما يبين من هؤلاء الاثنين ولكن هذا من بروفيله يمكن ان يكون ستولبين رئيس القسم العربى فى موسكو |
Çünkü orası Arap dünyasının merkez üssü ve İbn Rashid ile tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | لانها منتصف المنقطة السرية للعالم العربى واريد ان اقابل الامير ابن رشيد |
Bunu İngilizlerin Arap Bürosu'na bildirmeliyim. | Open Subtitles | يجب ان اصل هذا الى المكتب العربى البريطانى |
Kardeşim Faysal ve ben Arap savaşı hakkındaki notlarınızı okuduk. | Open Subtitles | اخى فسصل انا قرانا مذكرتك عن العالم العربى |
Kuhaylan. Hatırla? İlk Arap atı. | Open Subtitles | الحصان العربى الاول أعتقد أن الرجل تعلموا بعد ذلك ترويضه |
İlk olarak Arap bilimci Alhazen tarafından 1031 yılında açıklandı. | Open Subtitles | كان أول من تحدث عنها العالم العربى إبن الهيثم |
Arap Dairesi kendi adamının da bölgede bulunmasını istiyor. | Open Subtitles | ان المجتمع العربى يود ان يضع رجله فى وضع محرج ل... |
Allenby, Arap ordusunu Dera'nın gerisine istiyor. | Open Subtitles | الينبى يريد الجيش العربى فى درّاه |
Prens Faysal'a vekalet eden Arap Konseyi'yiz. | Open Subtitles | للمجلس العربى ونمثل الامير فيصل |
İş anlaşması değil, Sarazen Prensi barışı konuşmaya geldi. | Open Subtitles | لابد من أنها صفقة عمل - ليست صفقة عمل - الأمير العربى آتى للتباحث بشأن السلام |
- Pis Arabı çıkar. - Defol. | Open Subtitles | اخرج هذا العربى من هنا ابتعد |
Ve Umman Denizi'ni geçerken iki gün kazanmak için önlem almıştım. | Open Subtitles | و أخذت حذرى بكسب يومين بعبور البحر العربى |
Sarazenler barış yapacağımıza gerçekten inanıyor olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن العربى يصّدق فعلاً أننا سنتباحث بشأن السلام |