Bir düşüneyim. damadın gözlerini parlatacak şekilde bir gelinlik giyen gelinin güzelliği herkesi sarhoş etmişti. | Open Subtitles | العروس ارتدت فستان جميل وقد شاهدها العريسِ تقترب اليه بمجموعة من الورود الجميلة |
- Bir bakalım. Gelin, damadın gözlerini kamaştıracak bir kıyafet giymişti. Gelini havadan yağan gül yaprakları altında görünce büyülendi. | Open Subtitles | العروس ارتدت فستان جميل وقد شاهدها العريسِ تقترب اليه بمجموعة من الورود الجميلة |
damadın resmiyle kılıcı verin bana. | Open Subtitles | أعطِني الصورةَ لحصّة العريسِ a سيف. |
Keith Murphy, damadın erkek kardeşiyim. | Open Subtitles | (كيث ميرفي) أَنا أَخ العريسِ |
Ted Murphy, damadın amcasıyım. | Open Subtitles | (تيد ميرفي) عم العريسِ |