"العزلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalnızlık
        
    • yalnız
        
    • yalnızlığı
        
    • tecrit
        
    • izole
        
    • izolasyon
        
    • yalnızlığa
        
    • Yalnızlığın
        
    • münzevi
        
    • ıssızlık
        
    • soyutlanma
        
    • Tecridi
        
    • Yalnızlıktan
        
    • soyutlanmayı
        
    • yüzyıllık
        
    yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir, böylece diğer insanlara ulaşabilir ve gerçek bağlantılar kurarsınız. TED العزلة هي حيث تجد نفسك بحيث تتمكن من الوصول للآخرين وتكوين ارتباطات حقيقية.
    Sade bir yer ama tam da yalnızlık arayanlara göre. Open Subtitles بالطبع لها شعور ريفي, لكنها ممتازة لمن يبحث عن العزلة.
    Uzun zamandır yalnız bir adam için bir öpücük çok mu fazla? Open Subtitles هل قبلة واحدة مطلب كبير على رجل بقي في العزلة طويلاً ؟
    Bu beni daha çok yalnız ve aciz hissettirdi. TED الشيء الذي أشعرني بمزيد من العزلة وعدم القدرة.
    Ama tüm bu olay halk arasında bu göçmen işçilerin fiziksel ve ruhsal yalnızlığı hakkında çok büyük bir kargaşa yarattı. TED ولكن هذه الحادثة برمتها أثارت ضجة كبيرة من المجتمع حول العزلة ، الجسدية والعقلية على حد سواء، لهؤلاء العمال المهاجرين.
    Çaresi olmayan müthiş bir saldırganlık duygusu. tecrit hapsinin en feci yanı bu. Open Subtitles ليس هناك مفر من الضغط، هذا هو أسوأ شيء حول العزلة
    Her ne kadar çevresinden izole olsa da, her karşı çıkıldığında, daha fazla mücadele ediyordu. Open Subtitles بغض النظر عن مدى العزلة التي بلغها، كلما زادت معاداته، صار جلده أكثر.
    Şimdi ise sosyal izolasyon günümüzün kamu sağlığı riski. TED الآن ، العزلة الإجتماعية هي أكبر خطرعلى الصحة العامة في عصرنا.
    Bu yalnızlık hissine yol açan etkenlerden birinin içinde yaşadığımız modern dünya olduğunu düşünmemek mümkün değil. TED ومن الصعب ان لا نجزم ان من مسببات الشعور بتلك العزلة هو عالمنا الحديث
    Bunun nedeni yaratıcılığın önemli bir bileşeninin yalnızlık olması. TED وهذا لأن العزلة عنصر حاسم في كثير من الأحيان للإبداع.
    yüzyıllık yalnızlık'ı bu kadar dikkat çekici kılan nedir? TED ما الذي يجعل مئة عام من العزلة استثنائية جدًا؟
    Beni destekleyen aile ve arkadaşlara sahip, şanslı biri olmama rağmen, yalnızlık hüküm sürmüştü. TED بغض النظر عن كوني محظوظةً بما يكفي لامتلاكي عائلةً وأصدقاء يدعمونني، كانت فترةً من العزلة.
    O zaman onu adlandıramasam da eşcinsel bir çocuk olarak büyümek yalnızlık ve güvensizlik sorunlarımı yoğunlaştırdı. TED وبالرغم من أنني لم أكن أستطيع تحديدها حينها، كان الترعرع كطفل مثلي جنسياً سبباً في تفاقم مشاكلي مع العزلة وعدم الأمان.
    Fakat alzheimer ve bunama rahatsızlığı olan milyonlarca insan için güçlendirilmiş hafızanın farkı, yalnız bir yaşam ile saygın ve ilişki kuran bir yaşam arasındaki farktır. TED ولكن بالنسبة إلى الملايين الذين يعانون من مرض الزهايمر والخرف، الفارق الذي تستطيع الذاكرة المطورة أن تحدثه هو فارق ما بين حياة العزلة وحياة الكرامة والاتصال.
    Ve bu küçük, yalnız yerde bile, azıcık şefkat büyümek zorundadır. Open Subtitles و على الرغم من العزلة الصغيرة كان يجب على المحبة أن تنمو
    Bence dilsizliğinin tek nedeni, yaşadığı yerdeki yalnızlığı. Open Subtitles أظن أن السبب الوحيد لبكمه هي العزلة التي عاش فيها
    İlham aradığınız için yalnızlığı tercih edeceğinizi düşündüm. Open Subtitles ظننت أنكي ستقدرين العزلة فأنتي تسعين للإلهام
    Eğer immün sistemi düzelmezse hayatı boyunca tecrit altında yaşamak zorunda kalabilir. Open Subtitles لو لم يعد جهازه المناعي، من المحتمل جدا أن يحتاج نوعا ما من العزلة لما تبقى من حياته.
    Fiziksel izole edilmiş gemi giriş cihazları. Open Subtitles على متن السفن العزلة جسديا أجهزة الإدخال.
    Seninle konuşmam izolasyon kurallarına aykırı. Open Subtitles ليس مسموح أن أتحدث معك الآن لا يمكنني خرق قواعد العزلة
    - Biraz daha... zamana ve yalnızlığa ihtiyacım var. Open Subtitles سأطلب فترة أطول قليلاً من ذلك وبعض العزلة
    Yalnızlığın iyi birşey olduğunu görmeye başlayın. TED ابدأوا بالتفكير في العزلة باعتبارها شيئا جيدا.
    Olaysız bir münzevi hayatı. Open Subtitles قليلاً ، نوعاً من العزلة والهدوء
    Burada bu ıssızlık kalesinde birlikte cevapları bulmaya çalışacağız. Open Subtitles هنا في قلعة العزلة هذه سنحاول إيجاد الإجابات معاً
    soyutlanma ve ayrışmanın yerine, bize topluluk ve bağlantı getiren paylaşımlı şehirlerin geleceğini görüyorum. TED أنا أرى مستقبل المدن المتشاركة التي تجلب لنا الاجتماع والتواصل بدلاً من العزلة والانفصال.
    Tecridi daha katlanabilir kılması için. Open Subtitles من المفترض أن يهون هذا قليلاً من وطأ العزلة
    Yalnızlıktan kurtulma üzerine küçük bir öğüt. Open Subtitles إنه موعظ بعض الشيء يتحدث عن إنهاء العزلة
    Çocukluğunda yaşadığı soyutlanmayı tekrar etmek için denizi seçmiş olabilir. Open Subtitles أتعرف، من المحتمل أن أنجذابه إلى البحر لأن العزلة تقلّد بيئة طفولته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more