| askeri kuralları ve terimleri kurtçuğa öğretmek için gönüllüyüm, komutanım. | Open Subtitles | سيدتى, أنا المجنده المتطوعه لتعليم هذه الحقيره القواعد والمصطلحات العسكريه |
| - Umarım açıklarsın. askeri mahkemede size verilecek cezaları okuyacağım. | Open Subtitles | ساقرأ عليك التهم التى ستوجه اليك فى المحكمه العسكريه |
| Masa başındaki General Vassili. askeri İstihbaratın Şefi. | Open Subtitles | رئيس المجلس هو الجنرال فاسيلى مدير المخابرات العسكريه |
| Bu Ordu, denetleme ardına denetlemeden başka bir şey yapmadı zaten. | Open Subtitles | هذا الرجل حياته العسكريه ليست سوف تفتيش تلو الأخر |
| Davidson askeri Akademisi nişan kazanan diğer öğrencileri de ödüllendirmekten gurur duyar. | Open Subtitles | أكاديمية دافيدسون العسكريه.. تفتخر الآن ...بأن ترقى الطلبه الآتيين ...الى الدرجه المبينه |
| Bence bırakalım, onun işini askeri mahkeme görsün. | Open Subtitles | عين لعين لندع العداله العسكريه تأخذ مجراها |
| Bir daha seni ayaklarına sivrisinek ilacı sıkarken yakalarsam, o kara kıçını askeri mahkemeye yollarım. | Open Subtitles | فى المره القادمه عندما اقبض عليك و انت ترش مسحوق كاوى على قدمك سوف أقدم مأخرتك الزنجيه للمحاكمه العسكريه |
| Dün gece öldürülen askeri İnzibatla ilgili olarak burdasınız? | Open Subtitles | اسمعت عن الشرطيه العسكريه التى قتلت الليله الماضيه |
| O öldürülen bayan askeri İnzibat mı? ... | Open Subtitles | وفتاه الشرطه العسكريه تلك التى قتلت ليله امس |
| Milli personnel merkezine yazın, askeri arşivler orada. | Open Subtitles | أذاً فكما قلت لك يجب عليك أن تكتب لمكتب الموظفون الوطنيين أنهم يتعاملون مع السجلات العسكريه |
| askeri hayat bazılarına göre olabilir ama bana göre değil. | Open Subtitles | الحياه العسكريه ربما تناسب أخرين لكنها لا تناسبنى |
| Ayrıca Simand sınırı yakınında yoğun askeri faaliyet varmış. | Open Subtitles | أيضاً التقارير العسكريه العليا تؤكد وجودهم على الحدود فى سيماند0 |
| - Sizi askeri mahkemeye vermezsem şanslı sayılırsınız. | Open Subtitles | حاضر سيدى انت محظوظه لأننى لم احولك للمحاكمه العسكريه |
| Simyanın askeri amaçlar için kullanılmasını ilk öneren kişiydi. | Open Subtitles | كان هو اول شخص يسمح بإستخدام الكيمياء للأغراض العسكريه |
| Alman askeri İstihbâratı, "Abwehr"de görevli bir memurmuş. | Open Subtitles | لقد كان ضابطاً فى المخابرات العسكريه لألمانيه |
| Geçen sene askeri okula kaydettirdim. | Open Subtitles | فقد قمت بتسجيله فى المدرسه العسكريه العام الماضى |
| Saldırının amacı askeri ağımıza girmekti. | Open Subtitles | هدف الهجوم كان أختراق الشبكه العسكريه الخاصه بنا |
| Ordu dosyalarından, lisedeki kütüphane kartına kadar olan Roth hakkında bulabildiğim bütün kayıtları inceledim. | Open Subtitles | أنا سحبت كل سجل يمكن أن أجد عن روث، من سجلاته العسكريه لبطاقه المكتبه الخاصه بمدرسته الثانويه |
| Ordu hizmetinde çektiği travma, onu çoğundan dirençli yapmış. | Open Subtitles | الصدمه التي لحقت به ابان خدمة العسكريه جعلته مقاوم عن الاخرين |
| Buna silahlanma eşitliği için haklı talebi ve Alman gençliğinin Askerlik hakkı dahildir. | Open Subtitles | بما في ذلك الدعم لمطالبها العدله للمساواه في التسلح و وجود الخدمه العسكريه للشباب الألمان |
| Harbiyeli Kelly Collins, emrinize amadedir komutanım. | Open Subtitles | سيدى الطالبه العسكريه كيللى كولينز جاهزه لادائها الواجب |