Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه. |
zor zamanları atlatmak için daima senin gücüne güvendim ben. | Open Subtitles | لقد راهنتُ دوماً على قوتكٍ لكي أتغلب على الظروف العصيبه |
Piskoposun bu zor günlerde bana büyük iyilikleri dokundu. | Open Subtitles | الأسقف,كان دائما جيد لى فى مثل هذد الأ وقات العصيبه |
Annesini kaybettiği o zor günlerinde de hep yanındaydım. Hep yanındaydım. | Open Subtitles | خصوصا فى الأوقات العصيبه بعد أن فقدت والدتها |
Annesini kaybettiği o zor günlerinde de hep yanındaydım. Hep yanındaydım. | Open Subtitles | خصوصا فى الأوقات العصيبه بعد أن فقدت والدتها |
İyi komşular zor zamanlarda böyle yapar. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الجيران الجيدون فى الأوقات العصيبه |
Biliyorsunuz son birkaç gündür zor günlerden geçiyoruz ama Robin iyiye gidiyor... | Open Subtitles | وكما تعلمون، مررنا ببعض الأوقات العصيبه خلال اليومين الماضيين، لكن روبن يتحسن... |
zor günlerde yuvam oldu. | Open Subtitles | تواجد بالمنزل خلال بعض الأوقات العصيبه |
Sürekli kendime "zor zamanlar bitmez, dayanıklı insanlar başarır." diyorum. | Open Subtitles | إنّي أظلّ أُخبر نفسي, "الأوقات العصيبه لا تدوم, ولكن الأشخاص الصلبة تظل للأبد"" |
Dreckerlar zor zamanlarda dağılmazlar. | Open Subtitles | عائلة (دريكر) لا يدعون الاوقات العصيبه تقضي عليهم. |