İkincisiyse suç oranları ve silah kontrolü arasındaki ilişki hakkındaydı. | TED | والثاني: عن العلاقة بين معدلات الجريمة وتشريع الحدّ من التسلّح. |
Herschel'in deneyinde renk ve ısı arasındaki ilişki test ediliyordu. | Open Subtitles | في تجربة هيرشل العلاقة بين اللون و درجة الحرارة اُختُبِرَت |
Yüksek emtia fiyatları ile ihracat yapan ülkeler ile emtia ihracatı yapan ülkelerin büyüme oranları arasındaki ilişkiyi inceledim. | TED | لقد نظرت لأعرف ما هي العلاقة بين ارتفاع أسعار السلع الأساسية من الصادرات، والنمو في البلدان المصدرة للسلع الأساسية. |
İkinci şey, incinebilirlik ve cesaret arasındaki ilişkiyi nihayetinde anlamamın yanı sıra öğrendiğim ikinci şey şu: Utanç hakkında konuşmamız gerek. | TED | الأمر الثاني، بالإضافة إلى فهم العلاقة بين الإنكشاف والشجاعة أخيرا، الأمر الثاني الذي تعلمته هو التالي: يجب علينا الحديث عن العار. |
Belki de bu baba-oğul ilişkisi o kadar da iyi değildi. | Open Subtitles | ربما العلاقة بين الأب و أبنهُ لم تكُن عظيمً لتلك الدرجة |
Aşırı mastürbasyonla... politikacılık mesleğinin seçilmesi arasındaki bağlantıyı ilk ben keşfettim. | Open Subtitles | أنا أول من قام بشرح العلاقة بين الأستمناء الزائد عن حده و الدخول الى عالم السياسة. |
Bir sonraki sergim - bununla çoğunuzun canını sıktım - tasarım ve bilim arasındaki bağ hakkında. | TED | المعرض القادم الذي سوف أعمل به والذي سمع الكثير منكم عنه هنا هو حول العلاقة بين التصميم والعلم. |
Bu halde AC ve bir kızın arasındaki bağlantı nedir? | Open Subtitles | والان ما العلاقة بين التكييف وبين الفتاه |
Biten ev ödevi ve akademik başarı arasındaki ilişki statiksel olarak zorlayıcıdır. | Open Subtitles | العلاقة بين الواجبات المنزليّة المُنجزة والتحصيل الأكاديمي هي إلزاميّة من الناحية الإحصائيّة. |
Yalnız bence en büyük kusuru kadın ve erkek kahraman arasındaki ilişki. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن القصور الأكبر هو العلاقة بين البطل والبطلة كما تعلمين. |
Beni ilgilendiren şifreli ve şifresi çözülmüş mesajlar arasındaki ilişki. | Open Subtitles | إنها العلاقة بين الرسائل المشفرة والرسائل مفكوكة الشيفرة التي تهمني |
Herschel'in deneyinde renk ve ısı arasındaki ilişki test ediliyordu. | Open Subtitles | وفي تجربة هيرشيل كانت العلاقة بين اللون والحرارة يتم فحصها |
Bu ızdırap resimleriyle size biraz önce okuduğum tarih arasındaki ilişki nedir? | TED | ما هي العلاقة بين صور المعاناة هذه والتاريخ الذي تلوته عليكم؟ |
Bu insan varlığı ile gezegen arasındaki ilişkiyi dönüştürecektir. | TED | هذا قد يغير العلاقة بين الانسان وكوكبنا الأرض. |
Böylece bize ekonomik büyüme ile sosyal gelişim arasındaki ilişkiyi anlamamıza yardımcı oluyor. | TED | وهذا ما يُحيلنا إلى فهم العلاقة بين النمو الاقتصادي والنمو الاجتماعي. |
Bu yüzden iş hayatında başarı ve Kavgacılar arasındaki ilişkiyi anlayabilmeyi çok istedim, çünkü hayatım kolayca farklı bir yöne sapabilirdi. | TED | لذلك كنت أتمتع بدافعية قوية لفهم العلاقة بين النجاح في العمل والمشتبكين، ببساطة لأن حياتي تحولت بشكل مختلف للغاية. |
Aslında OKB'li pek çok kişi obsesyonları ve kompulsiyonları arasındaki ilişkiyi oldukça iyi anlar. | TED | العديد من الأشخاص الذين يعانون من الوسواس القهري يدركون العلاقة بين هواجسهم و دوافعهم القهرية بشكل جيد. |
Devridaim makineleri için üretilen tüm fikirler, farklı enerji türleri arasındaki ilişkiyi tanımlayan fizik dalı olan termodinamiğin bir veya daha çok temel kuralını ihlal etmektedir. | TED | إن أفكار آلات الحركة الأبدية كلها تخالف قانونًا واحدًا أو أكثر من القوانين الأساسية للديناميكا الحرارية، وهو فرع الفيزياء الذي يصف العلاقة بين الأشكال المختلفة للطاقة. |
Belki de bu baba-oğul ilişkisi o kadar da iyi değildi. | Open Subtitles | ربما العلاقة بين الأب و أبنهُ لم تكُن عظيمً لتلك الدرجة |
O, nikotin ve akciğer kanseri arasındaki bağlantıyı 30 yıldır test etmekte ve hâlâ kesin sonuçlar bulmadı. | Open Subtitles | هو يختبر العلاقة بين النيكوتين وسرطان الرئة ل30 سنة وما وجد أي نتائج حاسمة. |
Bir vampirle yaratıcısı arasındaki bağ tahmin edebileceğinden daha güçlü. | Open Subtitles | العلاقة بين مصاص الدماء وصانعه أقوى مما تتصوريـن |
Bu halde AC ve bir kızın arasındaki bağlantı nedir? | Open Subtitles | والان ما العلاقة بين التكييف وبين الفتاه |
Jeopolitik olarak, ülkeler arasında gözle görülür şekilde artan bir gerilim var. | Open Subtitles | من الناحية الجيو سياسية يبدو أن هناك توتر في العلاقة بين الأمم |
sadece hükümetler arasındaki ilişkiye dayanmayıp, paylaştığımız ortak değerler ve dile dayanır. Her gün sizleri izleyerek bunu anımsıyorum. | TED | مبنية ليس فقط على العلاقة بين الحكومات، لكن على اللغة المشتركة والقيم التي نتشاركها. وأنا متذكرة هذا برؤيتكم اليوم. |
Hükümetler arası ilişkiler kesinlikle önemli, evet ama diplomasinin temelinde insan ilişkileri yatar. | Open Subtitles | العلاقة بين الحكومتين مهمة ، هذا صحيح لكن علاقتنا مع الأهالي انها اهم شيء في دبلوماسيتنا |
Anladığım kadarıyla, bu kitabın yazıldığı süre içinde yazarla editör arasındaki ilişkinin kutsal olması bu şirketin temel politikasıdır. | Open Subtitles | حسناً، من واقع معرفتي بسياسة هذه الشركة أثناء كتابة الكتاب يجب أن تكون العلاقة بين المحرر و الكاتب مقدسة |
Bu, bizi diğer virüslerle olan ilişkisini gösteren küçük bir filogenetik ağaç. | TED | اليكم هذه الشجرة التطورية لنرى ما العلاقة بين الفيروسات الأخرى |
O yüzden bugün, sizlere tiyatro ve teknoloji arasındaki ilişkiden bahsetmek istiyorum. | TED | لذا اليوم أريد أن اتحدث معكم عن العلاقة بين المسرح و التكنولوجيا |