Bu onun alabilir tek iş o Ordu bombalanmış sonra. | Open Subtitles | انه العمل الوحيد الذي حصلت عليه بعد استبعدت من الجيش |
Ve biliyorum ki bulabileceğin tek iş. Her hangi bir sorun yok. | Open Subtitles | وأعرف أنه العمل الوحيد الذى توافر لك لا خطب فى ذلك |
Aptal posta ofisi. Kasabadaki tek iş değil. | Open Subtitles | مكتب البريد اللعين، ليس هو العمل الوحيد فى البلدة |
Ona hayatı boyunca bulabileceği tek işi bulan bendim. | Open Subtitles | أنا حصلت له العمل الوحيد كان أي وقت مضى الحصول ستعمل. |
Park görevlilerinin tek işi doğayı korumak değildir. | Open Subtitles | حماية الطبيعة ليست العمل الوحيد لحارس المنتزه. |
Sadece elmacılık işinde olduğunu söyle çünkü yapmak istediğin tek iş bu. | Open Subtitles | فقط قول أنت في مجال عمل التفاح لأن هذا العمل الوحيد الذي تريد أن تكون بة |
O zavallıların bulabileceği tek iş bu. | Open Subtitles | هذا هو العمل الوحيد الذى يحصل عليه أمثاله |
4400 merkezi kapandıktan sonra, girebildiğim tek iş buradaki çocuk gelişim kliniğinde gönüllü olmaktı. | Open Subtitles | بعد اغلاق مركز ال 4400 العمل الوحيد الذى استطيع ان احصل عليه هو العمل التطوعى فى عياده تنميه الطفل هنا |
Bulabildiğim tek iş dokuzyüzlü hat işiydi, onu da berbat ettim. | Open Subtitles | العمل الوحيد الذي وجدته كان الجنس عبر الهاتف .. و انا لا أتقن هذا |
Ya bu ayakları bırak ya da bu şehirde bulabileceğin tek iş arazinin birine bakan güvenlik elemanlığı olsun. | Open Subtitles | وإلاّ فإنّ العمل الوحيد الذي ستجده في هذه المدينة هو حراسة مكبّ نفايات |
Benim gibi bir hırsızın girebileceği tek iş. | Open Subtitles | العمل الوحيد الذي يستطيع مجرم مثلي أن يحصل عليه. |
Bu kesinlikle kovulmadığım tek iş. | Open Subtitles | اِنني متاكد بأن هذا هو العمل الوحيد الذي لم اِطرد منه |
Elimdeki tek iş bu ve bu işte iyi olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | حسنا انه العمل الوحيد الذي املكه ، انا احاول ان اكون .. جيداً حسنا ؟ |
Yaptığım tek iş o su parkına dava açmaktı. | Open Subtitles | اقصد العمل الوحيد الذي قمت به هو مقاضاة المنتزه المائي |
Bulabildiğim tek iş geceleri idi. | Open Subtitles | العمل الوحيد الذي يمكنني القيام به هو في الليل |
Bulabildiğim tek iş Cleveland'ın dışındaki bir kauçuk tesisinde çamurları temizlemekti. | Open Subtitles | العمل الوحيد الذي استطعت ايجاده كان العمل في الطين في مصنع مطاط خارج كليفلاند |
Onun tek işi pis kokan bir lağımdadır. | Open Subtitles | العمل الوحيد الذي هو يُحْصَلُ على في a بالوعة كريهة الرائحة. |
Elimdeki tek işi o çocuğa verdim. | Open Subtitles | أعطيت الفتى العمل الوحيد الذي لدي |
Marcus'un tek işi korsan DVD satmak. | Open Subtitles | العمل الوحيد الذي يقوم به (ماركوس) هو بيع الإسطوانات المزيفة |