Konu şu ki, onun için çalışmak gerçekten aşağılayıcı bir durum. | Open Subtitles | الأمر هو, أنه من المذل للغاية العمل لدى ذلك الرجل |
Başka bir pislik için çalışmak yerine sonunda kendi işimizi kurup işletebiliriz. | Open Subtitles | أنا وأنت ندير عملنا الخاص بدلاً من العمل لدى أحد الملاعين |
Peki FBI için çalışmak nasıl bir şey? | Open Subtitles | اذًا، كيف يكون العمل لدى المباحث الفيدرالية؟ |
John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım. | TED | وفي نفس الوقت الذي كنت أحب العمل لدى جون، لم أشعر بالسعادة أثناء العمل في السياسة. |
Evet, beni öpmek istememiştin ama Sloane gibi bir pislik için çalışmanın senin için mahzuru yok, öyle mi? | Open Subtitles | نعم,أنت لم تريدى أنت تقبلينى, لكن العمل لدى كومبارس مثل سلونى,هذا حقا يعجبك؟ |
Greg Clemente için çalışmaya katlanamıyorum! Bana aptal bir sekreter gibi davranıyor! | Open Subtitles | لا اطيق العمل لدى غريغ المنتي, انه يعاملني كسكرتيرة لعينة |
Bir hatun için çalışamam. Onlar zapt edilemez. | Open Subtitles | لا أستطيع العمل لدى إمرأة إنها خارجة عن السيطرة |
Peki FBI için çalışmak nasıl bir şey? | Open Subtitles | اذًا، كيف يكون العمل لدى المباحث الفيدرالية؟ |
- Ağabeyin için çalışmak nasıl bir şey? | Open Subtitles | كيف تحب العمل لدى أخيك الأكبر؟ |
Belki Daniel için çalışmak böyle bir şeydir. | Open Subtitles | في الحقيقة، ربما هكذا يبدو العمل لدى "دانيال" |
Patty için çalışmak, bana kadın olmakla ilgili bir şey öğretti. | Open Subtitles | العمل لدى باتي علمني شيئا حول ان اكون امرأة... |
-Patron için çalışmak iyi olmalı. İyidir. | Open Subtitles | لابد أنه من اللطيف العمل لدى الرئيس |
Liv, Josie Marcus için çalışmak istiyor. | Open Subtitles | تريد ليف العمل لدى جوزي ماركوس |
Dört insanı, onu öldürecek kadar sinirlendirebilen birisi için çalışmayı düşünmek zor. | Open Subtitles | يصعب تصور العمل لدى رجل يمكنه إثارة غضب 4 رجال إلى درجة أمتلاكهك جميعاً دافع لقتله |
Tripp Darling için çalışmayı bırakıp benim için çalışacaktı. | Open Subtitles | كان سيتوقف عن العمل لدى الـ دارلينغ ويأتي للعمل لدي |
Bazı dedektiflerin polislerle komplo kurup, büyük bir anlaşmayı kapatıp... devlet için çalışmayı bırakacaklarını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن بعض مفتشي الجمارك تأمروا مع الشرطة لكي ينفذوا عملية كبيرة و أن يتوقفوا عن العمل لدى الحكومة |
Oligarklar için çalışmanın böyle avantajları var. | Open Subtitles | العمل لدى اوليقارتش لدية مميزاته اوليقارتش: فئة موجودة في روسيا تتمتع بالسلطه |
Baş Hukuk Müşaviri Ofisi için çalışmanın nimetlerinden biri, Dr. Cortas. | Open Subtitles | إنها إحدى مزايا العمل لدى (مكتب المستشار العام، يا دكتور (كراتس |
Luciano ve Lansky, Masseria için çalışmanın sonu olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | كان ( لوتشيانو ) و ( لانسكي ) يعلمون بأن العمل لدى ( مازاريا ) نهايته الموت |
Ailesi için çalışmaya başladığı yıl. | Open Subtitles | هذا العام بدأ العمل لدى الاسرة. |
Bir rakip için çalışamam. Bu kötü hissettirir. | Open Subtitles | لا يمكنني العمل لدى منافس سيكون خاطئاً هذا |
İtalyanlar için çalışmaktan daha beteri olmadığını söyleyeyim sana. | Open Subtitles | لا شيء أسوء من العمل لدى الإيطاليين، لقد أخبرتك بذلك. |