Ajan Mulder'a göre, hapis cezası, ...federal yasalara göre bir problem olarak kalacaktır. | Open Subtitles | بناءا على رأي العميل مولدر ابقاء السجين محجوزا ستكون معضلة للسلطات القضائية المختصة |
Ajan Mulder'ı duygularımı yumuşatması için onların muhakememi bulandırmasını engellemesi için getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرت العميل مولدر ليساعدني بفهم شعوري؛ لمنعهم من التأثير على حكمي. |
Özel Ajan Mulder tarafından açılmış dosyaya ektir. | Open Subtitles | اضافة الى الملف الذي فتح بواسطة العميل مولدر |
Açıkçası Ajan Mulder, burada her ne oluyorsa, bizi aşar. | Open Subtitles | لأن و بكل صدق أيها العميل مولدر إن ما يحدث هنا أكبر مننا بكثير |
Sen veya Ajan Mulder neden kuşkulandığınızı bana da anlatmak ister miydiniz? | Open Subtitles | فهل يمكنك أو العميل مولدر بإمكانه اخبارى عن هذه الشكوك؟ |
Ajan Mulder'ın çalışmalarını bilimin süzgeçinden geçirmek? | Open Subtitles | لإخضاع أعمال العميل مولدر للتجارب العلمية؟ |
Ajan Mulder'ın denge için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعرف اهمية وجود العميل مولدر فى المعادلة. |
O izleri araştıracağız Ajan Mulder. | Open Subtitles | سنفحص لمن هذه البصمات, أيها العميل مولدر. |
Ajan Mulder hastahaneden başka hiç bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | العميل مولدر لن يذهب لمكان غير المستشفى. |
Bu gömlekte iki farklı kan var Ajan Mulder. | Open Subtitles | هناك نوعا دم على القميص, أيها العميل مولدر: |
Ajan Mulder'ın bu davayla olan ilgisini çürüten bir kanıtı dikkate almanızı istiyorum. | Open Subtitles | والتي أظن بأنها تشكك بتورط العميل مولدر بالجريمة. |
Ajan Mulder hala onları ölüme götüren olayları hatırlamıyor. | Open Subtitles | العميل مولدر لم يسترجع ذكرياته من الحادث الذي أدى لموتهما. |
Ajan Mulder geçmişini aydınlatacağını umarak tedaviyi kabul etti. | Open Subtitles | العميل مولدر خضع للعلاج على أمل أن يرجع لماضيه,: |
Ajan Mulder'ın yolunu kaybetmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | حينذاك, أخاف أن يفقد العميل مولدر إتجاهه.. |
Ajan Scully, bu aranın gerekçesinin Ajan Mulder'la ilgili olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أيتها العميلة سكالي, أفترض أن عندك أساس.. لهذا الإنفصال عن العميل مولدر. |
Ajan Mulder sözkonusu kanıtın peşinde olan ve tesadüfen karşılaştığı bir adamla temasa geçti. | Open Subtitles | هناك رجل أجرى اتصالاً مع العميل مولدر حديثاً.. والذي شأنه بهذا الدليل كشأن مولدر. |
Körü körüne inancı nedeniyle, Ajan Mulder bu adam tarafından oyuna getirildi. | Open Subtitles | برغبته الملحة للإيمان, هذا الرجل خدع العميل مولدر. |
Bu ceset sizin için çok şey ifade ediyor, Ajan Mulder. | Open Subtitles | الجسم يعني كل شيئ لك, أيها العميل مولدر. |
Ajan Mulder'a söyleyemediğim, doktorların kendi kendime öğrendiğim, ve birkaç ay önce teşhis edilen bedenimdeki kanserin kısa sürede agresif bir şekilde vücudumu, istila etmeye devam ettiği ve her geçen gün, kaçınılmaz sona yaklaştığımı söyledikleriydi. | Open Subtitles | ما لم أستطع إخبار العميل مولدر به, ما تعلمته بنفسي, هو ان السرطان الذي شُخِّص بي قبل عدة أشهر.. |
Sınırlı bir incelemenin ardından Ajan Mulder, cesedin dünya-dışı biyolojik bir varlığa ait olduğunu kabul etmeye hazırdı; sonunda hep istediği kanıtı bulmuştu bu sadece dünya-dışı yaşamın varlığını kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda kızkardeşi Samantha'nın uzaylılarca kaçırıldığını da kanıtlayacaktı. | Open Subtitles | بعد إجراء فحص فيزيائي محدود, العميل مولدر كان جاهزاً للتصديق.. أن الجثة هي كيان بيولوجي من الفضاء الخارجي, |
Ölüm tarihi Mulder'ın kayboluşunun ertesi günü. | Open Subtitles | تاريخ وفاته بعد تاريخ فقدان العميل مولدر. |
Ben de FBI'dan Ajan Fox Mulder. İçeri girebilir miyiz? | Open Subtitles | و أنا العميل مولدر من المباحث الفيدرالية هل تسمحي لنا بالدخول ؟ |