Bu üç farklı element, birlikte daha iyi hissetmemiz için ışıklandırma çevresi inşa ediyor. | TED | هذه العناصر الثلاثة المتميزة ، تشكل معا بيئة الإضاءة التي تساعدنا على الشعور بصورة أفضل وراحة أكبر |
Bu saplantının etkisi pişmanlığın bu üç bileşenini alıp bunları tekrar tekrar yaşamaktır. | TED | وتأثير المواظبة هو بصورة أساسية أخذ العناصر الثلاثة الأولى للندم ووضعهم معاً فى حلقة كبيرة غير محدودة. |
Bunlar kontrollü bir ateş yakabilmek için gereken üç işlevsel öğedir. | TED | هذه هي العناصر الثلاثة للنار لابد أن تكون لديك سيطرة على النار |
Bu ülkelerde atölyeler açıldığında, işte bu üç unsur işçileri buraya çeker ve süreç işlemeye başlar. | Open Subtitles | عندما ورش عمل لتلك البلدان، العناصر الثلاثة جلب هؤلاء العمال والبدء في وضع هذه العملية في الحركة. |
Sizi gizli bir yere götüreceğim. Seçilmiş kişilere üç elementin enerjilerini nasıl kullanacaklarının öğretildiği yere. | Open Subtitles | ... سأخذك إلى مكان سري لتتعلم كيفية التحكم في العناصر الثلاثة |
İlk üç bileşen barut meydana getirir. | Open Subtitles | العناصر الثلاثة الأولى تصنع البارود |
Kötü haber de şu ki, bu ilk üç unsurun, yani aşırı nüfusun, aşırı tüketimin ve fosil yakıtlara bağımlılığının her birini çözmek on yıllar, hatta asırlar sürer. | Open Subtitles | الأخبار السيّئة هي، تلك العناصر الثلاثة الأولى، الفائض السكاني، الاستهلاك الفائض، والاعتماد على الوقود الأحفوري، ستحتاج كل واحدة منها لعقود |
Seni buraya üç elementi birleştirmen için gönderdim. | Open Subtitles | -لقد أرسلتك هنا لتوحد العناصر الثلاثة |