"العوالق" - Translation from Arabic to Turkish

    • planktonlar
        
    • plankton
        
    • planktonları
        
    • Fitoplanktonlar
        
    • planktonların
        
    • fitoplankton
        
    • yüzen
        
    • planktonlara
        
    • planktonlarla
        
    • planktonlardan
        
    Burada planktonlar arasında, besin ağı o kadar dolaşık ve karışıktır ki, bilim insanları bile kimin kimle beslendiğini bilmezler. TED هنا بين كل العوالق تعد الشبكة الغذائية شديدة التعقيد و الإبهام والتشابك حتى العلماء ذاتهم لايمكنهم تحديد من يفترس من
    Yakın zamanda bilim adamları tarafından planktonlar için ele alındı ve planktonların altı katı kadar plastik buldular. TED مؤخرا قام العلماء بسحب عوالق الكائنات البحرية منها. وقد وجدوا بلاستيك أكثر بستة أضعاف من العوالق البحرية.
    plankton bağımlısı canlılar için o büyük an yaşanmak üzere. Open Subtitles بالنسبة لمخلوق واحد يعتمد مباشرة على العوالق فهذا وقت ظهوره
    Büyük camgöz ağzını açar, planktonları toplayarak suda yüzer. TED ويفتح القرش المتشمس فمه، ويسبح في الماء يجمع العوالق.
    Fakat bu yerin gerçek gücünü Fitoplanktonlar oluşturur: TED ولكن القوة الحقيقة في هذا المكان تأتي من العوالق النباتية:
    Güneş, planktonların büyümesini sağlayacak olan mikroskobik bitkileri harekete geçiriyor. Open Subtitles تواصل الشمس تزويد نموّ النباتات المجهريّة التي تصنع ازدهار العوالق
    Bu da daha çok fitoplankton, daha fazla batan yelkenli ve daha az oksijen demek. TED وذلك يعني مزيدًا من العوالق النباتية والأشرعة الغارقة، وأوكسجين أقل.
    Bilirsiniz, planktonlar güneşi kullanarak oksijenimizin 3'te 2' sini üretiyor. TED كما تعلمون، فإن العوالق تنتج ثلثي أكسجيننا باستعمال الشمس.
    Çünkü planktonlar havadaki karbonu temizliyor. TED لأن العوالق المتواجدة بيننا اليوم تنقي الجو من الكربون.
    Bu denizdeki planktonlar yeniden açarlar. Open Subtitles عادت العوالق لتزدهر مرة أخرى في هذا البحر
    Problem, plankton hareketini 3D'de yeterince hızlı nasıl ölçeceğiydi böylece onların hislerini ve davranışlarını formülleştirebilecekti. TED هو كيفية قياس حركة العوالق بسرعة كافية وبشكل ثلاثي الأبعاد ليتمكن رياضيا من تحديد نمط استشعارها وتصرفاتها.
    plankton ve mikroorganizmalar atmosfere oksijen bırakıyorlar, öylesine ki aldığınız iki nefesten biri okyanustan geliyor. TED تطلق العوالق والكائنات المجهرية الأكسجين في الجو، لدرجة أن كل نفس آخر تأخذه يأتي من المحيط.
    plankton yokluğunda bu siyah kaya denizin dibindeki tortudur. TED ويمثل الصخر الأسود الترسب في قاع البحر عند غياب العوالق.
    Sardalyalar, planktonları ve yemeyi sevdikleri besinleri izleyerek, Afrika'nın güney burnundan kuzeye doğru soğuk su akıntılarını takip ederler. Open Subtitles يتبع السردين تيارات المياه الباردة ينجرف شمالاً من الرأس الجنوبي لأفريقيا يطاردون العوالق والمغذيات التي يشتهونها
    Savunmanın dışında, ...onları, yapışkan dokunaçlarıyla geçen planktonları yakalamak için kullanır. Open Subtitles بالإضافة إلى الدّفاع، فإنه يستخدم لوامس لزجة ليجمع العوالق المارّة.
    Genç balıklar binlerce mil boyunca planktonları yutarak gezinir. Open Subtitles ينحشد السّمك الصغير سويّة. تبتلع آلاف الأفواه العوالق.
    Fitoplanktonlar dünyadaki en büyük besin ağınının temelini oluşturur. TED العوالق النباتية هي أساس أكبر شبكة غذاء في هذا العالم
    Fitoplanktonlar çok ufak olmalarına rağmen yeryüzündeki en önemli yaşam formlarından biridirler. Open Subtitles مع أن حجم العوالق ،لا يتعدى رأس الدبوس لكنها تُعد إحدى أهم أشكال الحياة على كوكب الأرض
    Fitoplanktonlar bu kadar yoğun oldukları için tüm gezegeni etkileyebiliyorlar. Open Subtitles ،ولإن العوالق وفيرة جداً يمكنها التأثير على الكوكب بأسره
    Ben onlara karizmatik fitoplankton türleri diyorum. TED أسميها الأنواع الجذابة من العوالق النباتية.
    Fitoplanktonlar olmasaydı etrafta yüzen balık ve kaplumbağalar da olamazdı. Open Subtitles ،من دون العوالق في المحيطات لما تواجدت أي سمكة أو سلحفاة تسبح بالجوار
    Daha çok, engin ve karanlık bir okyanusta yüzen ilkel planktonlara benziyorlar. Open Subtitles تبدو كمجموعة من العوالق البحرية العائمة في قلب محيط داكن وشاسع
    Bunu yapmak için, size planktonlarla tüplü dalış yaptıracağız. TED وللقيام بذلك، سنأخذكم في رحلة غوص مع العوالق.
    Kaya midyeleri akıntıya gelen planktonlardan tadıyor. Open Subtitles البرنقيل تغربل العوالق المحمولة على التيارات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more