"العيش معا" - Translation from Arabic to Turkish

• Birlikte yaşamak
• birlikte yaşamayı
• Beraber yaşamaya

Birlikte yaşamak, evli olmak değildir, tamam mı?
مهلا.. العيش معا لا يعني الزواج، إتفقنا؟

İki ajan gizli görevde karı koca olarak Birlikte yaşamak zorunda kalınca bazı alışılmadık duyguların ortaya çıkması doğaldır.
عندما يُجبر عميلان على العيش معا وهما يؤديان دور رجل وزوجته، فمن الطبيعي أنّ ذلك الوضع سيظهر بعض المشاعر والعواطف الغير مألوفة.

Aşk Birlikte yaşamak demek değildir.
المحبة لا تعني العيش معا

Bir kere çıkmaya başlayınca eve gelmek istemeyecek ve birlikte yaşamayı istemeye başlayacaksın.
اولا تبدأ بالمواعده وستبدأ بالرغبة في العيش معا

İnsanlar ve ruhlar, birlikte yaşamayı öğrenmek zorundalar.
البشر والأرواح يجب ان يتعلموا العيش معا

Beraber yaşamaya başlayacaktık ve... çıktıktan sonra yaptığı her şeyi bırakacağına söz vermişti.
لقد أرادنا حتى العيش معا وقدوعد بترك كل ّهذه الأمور بعد أن ننتهي

Yani, sanki sanki ilk Beraber yaşamaya başladığımız günlerdeki gibiydi.
أعني, أنه كأننا عندما بدأنا في العيش معا ً

Birlikte yaşamak.
أقصد العيش معا.

Birlikte yaşamak.
العيش معا.

"Beraber yaşamaya devam edip...
[IN NORMAL VOICE] "هل ينبغي لنا أن مجرد العيش معا...