"العيش هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Burada yaşamak
        
    • Burada yaşamayı
        
    • burada yaşamaya
        
    • burada yaşamaktan
        
    • burada yaşayamam
        
    • burada kalamam
        
    • burada yaşayabilir
        
    • burada yaşayacağım
        
    • burada yaşayabiliriz
        
    • burada oturmak
        
    • Burada oturmaya
        
    • burada yaşayamaz
        
    • burada yaşayamayız
        
    Burada yaşamak fena değil, hiçte fena değil. Open Subtitles ليس من السيء العيش هنا ليس من السيء إطلاقاً
    Ciddi ciddi Burada yaşamak istiyorum. Open Subtitles أنا حــــــــــــــــــقا أريد العيش هنا
    Ama kalamam, Sammy Burada yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لكني لم أستطع البقاء هنا , سامي لا أريد العيش هنا
    Eğer kendi gezegeninize sahip çıkamıyorsanız, ...hiçbiriniz Burada yaşamayı hak etmiyorsunuzdur. Open Subtitles لو لم تستطيع الإدارة إلى كوكبك الخاص وقتها لن يستجق احدا منكم العيش هنا.
    Tüm amigoları burada yaşamaya zorluyorlar. Open Subtitles يجبرون جميع اعضاء فرقة التشجيع على العيش هنا
    - Kulağa hoş geliyor. burada yaşamaktan hoşlanıyor muyum emin değilim artık. Open Subtitles أنا لا أعرف إن كنت أحبّ العيش هنا بعد الآن
    Geçmişe dair gerçekleri ortaya çıkarırsan ben artık burada yaşayamam. Open Subtitles إذا كشفتِ الحقيقة بشأن الماضي لن أتمكّن من العيش هنا بعد ذلك
    Güzel, Burada yaşamak istersin diye ümit ediyordum. Open Subtitles رائع , كنت أتمنى أن يعجبكِ بحيث يمكنكِ العيش هنا
    Eğer Siddharth Burada yaşamak istiyorsa. biz de burada yaşarız. Open Subtitles لو أراد سيهدارت العيش هنا إذا فكلنا سنعيش هنا
    Burada yaşamak bizde derin etki bıraktı. Open Subtitles العيش هنا كان له تأثير عميق على كلّ واحدٍ منّا
    Burada yaşamak huzurlu, güzel, sorunsuz. Open Subtitles أرى العيش هنا مريح , هذا جيد، ولا بأس منه
    Sen ve çocuğun Burada yaşamak istiyorsanız bana karşı biraz daha nazik olacaksınız. Open Subtitles لذلك ، إن كنت أنت والطفل تريدون العيش هنا يجب أن تبدأي وتكوني أكثر لطفاً معي
    Burada yaşamak istiyorsan ölmek istiyorsun demektir. Open Subtitles لا بد أنكِ تتمنين الموت .إن كنت تودين العيش هنا
    Burada yaşamak ben bizim için işleri halledene dek geçici bir düzenlemeydi. Open Subtitles العيش هنا كان حلًا مؤقتًا ريثما أصلح الأمور لنا
    Evet, Burada yaşamayı seviyorum, fakat bu onunla birlikte olduğum için değil. Open Subtitles أنا أحب العيش هنا و هذا ليس السبب في بقائي معها
    Burada yaşamayı planlamıyorsan, annenin ismini söylemek zorundasın. Open Subtitles ..عليك ان تخبرنا بأسم والدتك بطريقة ما .إلا إذا كنت تنوى العيش هنا انا لا أوصى بهذا
    Teknik olarak, Burada yaşamayı bir kenara bırakın, burada bile olmamanız gerekiyor. Open Subtitles تقنيا,ليس من المفترض تواجدكم هنا ناهيكم عن العيش هنا
    burada yaşamaya devam etmek mi yoksa bir an önce Joseon'a dönmek mi istiyorsunuz? Open Subtitles هل تفضلا العيش هنا ام نعود الى جوسون باسرع ما يمكننا ؟
    Ben senin burada yaşamaktan hoşlanacağını düşünmüştüm. Open Subtitles انا اسف ولكن ظننت انه تفضلين العيش هنا
    Birkaç ay sonra burada gitmiş olacağım. burada yaşayamam. Open Subtitles سأخرج من هنا بعد شهرين، لا أستطيع العيش هنا.
    Artık burada kalamam. Open Subtitles لن أتأذى لم أعد أحتمل العيش هنا بعد الآن
    New York'ta yaşayabilen herkes burada yaşayabilir. Open Subtitles كل من يعيش في نيويورك يمكنه العيش هنا
    Yani ölene kadar burada yaşayacağım. Open Subtitles و لهذا يجب علي العيش هنا إلى اليوم الذي أموت فيه؟
    Sonsuza dek burada yaşayabiliriz. Ev bulduk, orada yaşayabiiriz. Open Subtitles يمكننا العيش هنا للأبد وجدنا بيت يمكننا العيش فيه
    Brad, tatlım niyetinin iyi olduğunu biliyorum ama burada oturmak istemiyorum. Open Subtitles براد" حبيبي" أعرف أن تنوي خيراً لكني لا اُريد العيش هنا
    Tamam, o burada yaşayamaz, ve Federline kesinlikle burada yaşayamaz. Open Subtitles حسناً, هو لا يستطيع العيش هنا وفيدرلاين لا يستطيع بالتأكيد العيش هنا
    Şuna bak! Artık burada yaşayamayız! Open Subtitles أنظر لهذا لا نستطيع العيش هنا بعد الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more