Ne zaman haftasonu için plan yapsak hep bir şeyler çıkıyor ve çalışmak zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | أشعر فقط بأننا في كل مرة نُخطط فيها للقيام بأمور مُمتعة في العُطلة ينفجر شيئًا ما ويتوجب علىّ القدوم إلى هُنا |
Ve sonraki haftasonu yola koyuldum. | Open Subtitles | ركبتُ دراجتي في العُطلة التالية |
haftasonu için başka biri olmak zevkliydi ama artık mesai zamanı. | Open Subtitles | ، لقد كان من المُمتع التظاهر بكوني شخصاً آخر أثناء العُطلة لكني ... في وقت العمل الآن |
Bu hafta sonu Kanada'da olmayı ne kadar istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تودين أن تكوني في كندا في هذه العُطلة |
- Tüm hafta sonu yoktun. - Gitmem gerekiyordu. | Open Subtitles | ـ كنت بعيداً طوال العُطلة ـ كان علـيّ أن أذهب |
Belki hafta sonu benimle oraya gelmek istersin. | Open Subtitles | اعتقدتُ بأنك ربما تُحب قضاء العُطلة الإسبوعية معي هنا |
Tatilde evinize mi gideceksiniz? | Open Subtitles | ـ أنتِ سوف تذهبين إلى المنزل أثناء العُطلة ؟ |
Daha önümüzde koca bir haftasonu var. | Open Subtitles | فلديك العُطلة كُلها لتجري |
hafta sonu bir kız yemeğine ne dersiniz? | Open Subtitles | ماذا عن أن نتناول غداء فتيات هذه العُطلة ؟ |
O hafta sonu yaşanan onca olağanüstü olaya rağmen her şey yolundaydı. | Open Subtitles | ولدقيقة نادرة في تلك العُطلة كل شيء كان على ما يُرام |
Bu hafta sonu güzelce eglen. Baska biriyle tanis. | Open Subtitles | اقضي وقتاً ممتعا في هذه العُطلة قابل أحداً آخر |
O hafta sonu yaşanan onca olağanüstü olaya rağmen her şey yolundaydı. | Open Subtitles | ولدقيقة نادرة في تلك العُطلة كل شيء كان على ما يُرام |
Bu hafta sonu ne kadar eğlenceli olacak, değil mi? | Open Subtitles | ألن تكون هذه العُطلة الأسبوعيّة مرحة جدا؟ |
hafta sonu orada kalabilir. | Open Subtitles | سيتمّ حجزه هُناك طوال العُطلة الأسبوعيّة، وطالما زادت مُدّة بقاؤه هُناك، |
Bu Tatilde mala vuracaksın. Yapacağız bunu. | Open Subtitles | لقد قُمنا بإقناعهم لتزويدك بهذه العُطلة ذلك ما يجب أن يحدُث |
Tatilde değil miydik? | Open Subtitles | لكنّها العُطلة الصّيفيّة الآن. |