En açık risk faktörü yaş. | TED | إنّ أكثر عوامل الخطورة وضوحًا هو العُمر. |
Toplam mahkûm mevcudunun yüzde altısı 55 yaş ve üzerindekilerden oluşuyor. | Open Subtitles | ستة في المئة من مجموع نزلاء السجن يبلغون من العُمر 55 عام وأكبر |
Gerçek olduklarından emin olmak için karbon yöntemi ile yaş belirlememi istemişti. | Open Subtitles | طلب مني تحديد العُمر العضوي للمومياء للتأكّد أنّها كانت حقيقيّة. |
O kadar küçük bir yaş için çok fazla kayıp. | Open Subtitles | إنها خُسارة كبيرة فى مثل هذا العُمر المُبكر |
Bu yaşta buralara nasıl düştün? | Open Subtitles | كيف أنتهى بكِ الأمرُ هُنا في هذا العُمر الصغير؟ |
yaş Müdür bey yaş aydın gençliğin en büyük düşmanıdır. | Open Subtitles | العُمر ، أيها المُدير العُمر هو العدو للشباب المُستنير |
Böyle zamanlarda gençlik cesareti değil yaş ve deneyim daha büyük rol oynar. | Open Subtitles | في وقتٍ كهذا، بدلًا من شجاعة الشباب، العُمر والخِبرة يلعبون دورًا أكبر. |
Yani 18 yasal bir yaş. | Open Subtitles | أعني، عُمر 18 عاماً هو العُمر القانوني |
Çünkü sen ve benim aramda 30 yaş fark var, ve.. | Open Subtitles | بسبب فرق تلك الثلاثين عاماً ... الزائدة فى العُمر ... بيني وبينك ... |
Bazı insanlar aramızdaki yaş farkından dolayı çekiniyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يخشون من فارق العُمر |
Şu an, en mükemmel yaş budur. | Open Subtitles | لأن هذا الآن هو العُمر المثالي |
Oldu bir anda. yaş sadece rakamdan ibaret. | Open Subtitles | إن الأمر قد حدث فقط ، العُمر فقط رقم |
Yaşlılardan oluşan Flappers adında bir kuş gözleme grubu var, yaş ortalaması 89 falan. | Open Subtitles | هناك مراقبة الطيور timey قديمة دَعتْ المجموعةُ الزعانفَ، العُمر المتوسط مثل الـ89. |
Tam bir orta yaş krizi. | Open Subtitles | ما يُسمّى أزمَة مُنتصَف العُمر. |
Saçmalık! "Parşömende" yazan yaş o kadar da önemli değil. | Open Subtitles | ! هذا هراء العُمر الحقيقي ليس مُهمّا |
Adres, isim, yaş. | Open Subtitles | العنوان، الأسـم، العُمر |
yaş, sağlıklı bir çocuğun garantisi değildir. | Open Subtitles | العُمر لا يَضْمنُ بالضرورة a طفل صحّي. |
yaş sadece aklın ifadesidir. | Open Subtitles | العُمر فقط حالة عقلية. |
- Hassas. Orta yaş bunalımı. | Open Subtitles | أزمة مُنتصف العُمر |
Çünkü bu yaşta bir kızın annesi gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لإنكِ بالتأكيد لا تبدين بالنسبة لي مُتقدمة في العُمر بالشكل الكافي لتحظين بإبنة في ذلك العُمر |
Hasta, 26 yaşında, psikolojik tedavi görmesi için hastaneye yatırılmış bir erkek. | Open Subtitles | أحبّك. المريض ذَكر و يبلغ من العُمر 26 سنَة قبِل بالعلاج النفسي. |