"الغاضبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • öfkeli
        
    • Kızgın
        
    • sinirli
        
    • öfke
        
    • asabi
        
    • Huysuz
        
    Burada meşale yok, yaba yok, öfkeli insan sürüsü yok. Open Subtitles مكان لتجنب الشعلات , و أشواك الحقول و الجماهير الغاضبة
    Bunu yaşadım. O öfkeli kalabalıkları atlattım. TED مررت بهذه التجربة ، مررت بتجربة رؤية الحشود الغاضبة.
    Enerji kesilince, peşimize düşecek öfkeli kalabalığı da unutmamalı. Open Subtitles وتذكر الجماهير الغاضبة التي ستطاردنا عندما تنقطع الطاقة
    Oh, eminim böyle bir ekonomide her gün Kızgın telefonlar alıyorsundur. Open Subtitles أراهن أنك تتلقين الكثير من الاتصالات الغاضبة في وضع اقتصادي كهذا
    Ağaçların arkasında saklanacağız. Kızgın orman cadıları gibi feryat edeceğiz. Open Subtitles سوف نبقى مختبئين في الأشجار، وسوف نعوي كساحرات الغابة الغاضبة
    Öyleyse sinirli bir striptizci gelene kadar, kadın felan olmayacak. Open Subtitles إلى أن تأتي الراقصة الغاضبة فنحن بلا صحبة من النساء؟
    Evet, belki hortlak meselesi... sinirli bir ruh, Open Subtitles .نعم, ربماهي مسكونة. بعض الأرواح الغاضبة
    AsıI kritik sorun; karşımızdaki kadın, bizim tanıdığımız Jean Grey mi yoksa serbest kalmak için öfke içinde çabalayan Phoenix mi? Open Subtitles و من المهم ان نعرف ان المرأة التي امامنا هل هي جين غراي التي نعرف او هي العنقاء الغاضبة التي تصارع للخروج
    öfkeli kadın otel yönetimini arıyor... hizmetçi sabahın 2"sinde kocamın odasında ne yapıyor diye. Open Subtitles الإدارة تتلقى إتّصال من الزوجة الغاضبة متعجّبة لماذا الخادمة في غرفة الزوج في الثانية صباحا
    - Vahşice ölümler, öfkeli ruhlar diriltir, değil mi? Open Subtitles اذن الأرواح الغاضبة توالدت نتيجة موت عنيف , صح؟ أجل
    Sonra, öfkeli kalabalık hayranı linç etti. Open Subtitles القهوة من فضلك سادة بواسطة الجموع الغاضبة
    öfkeli ruh teorim giderek mantık kazanmaya başladı. Open Subtitles حسناً ، نظريتي عن الروح الغاضبة تبدو معقولة الآن
    Burada öfkeli esi oynamak zorunda degilsin. Open Subtitles لا يحق لك أن تلعب دور الزوجة الغاضبة هنا
    Cinayet davasından beraat eden öfkeli hanımağa mı? Open Subtitles رئيسة الاسرة الغاضبة التي اخذت البراءة عن جريمة
    Sözde katile en ufak bir benzerlik taşıyan her kesimden adam ortaya çıkana kadar Kızgın yurttaş grupları tarafından sunulan ödüller arttı. Open Subtitles الجوائز المتزايدة من الجماعات المدنية الغاضبة زادت من التحفز حتى ان الرجال الذين يحملون اضعف تشابه بالقاتل المفترض
    Yaşlı kızılderili şefinin laneti. Beyaz adam, Kızgın ruhlarca toprağa gömüldü. Open Subtitles "لعنة الزعيم الهندي القديم التي دفنت الرجل الأبيض بواسطة الأرواح الغاضبة"
    Dizinin hayranları bu baştan savma bölümlere esnemeyle karşılık verdi. Kızgın esnemelerle. Open Subtitles تلقى الجماهير هذه الحلقات المسفة بالتثاؤبات ، التثاؤبات الغاضبة
    Belki verir, ama sinirli bir şekilde etrafta dolaşmaya yumruğunu sıkıp sinirli pozlar atmaya daha çok önem veriyorsun. Open Subtitles ربما لا ، ولكن من الواضح أنك تهتم كثيراً على أن تتمشى فقط وتلقي بمجموعة من العبارات الغاضبة
    Sanki kötürüm olmuş gibiydim, o sinirli ve acılı ruhlarla aşağıda sıkışmıştım. Open Subtitles كما لو أنني أصبحت مشلولاً علقت تحت في الادنى مع الاشباح الاخرى المريرة الغاضبة
    Seyircilerin çığlıkları protestocuların sinirli bağırışları yaralıların imdat sesleri artık duyulmuyordu. Open Subtitles .. لم تعد الصرخات مسموعة .. المنطلقة من متفرجين خائفين أو الهتافات الغاضبة للمتظاهرين
    Senin öfke yumruklarınla uğraşmak istemiyorum. Open Subtitles لن ترغب في التعامل مع هذه القبضة الغاضبة
    Burnuna halka takan asabi kız mı yoksa hafta boyu çıplak dolaşan uyuz adam mı? Open Subtitles الفتاة الغاضبة بحلق فى أنفها أم الرجل العنيف الذى ظل عارياً لشهر
    Peki ya siz, Huysuz Hanım? Hikayeniz nedir? Open Subtitles والآن، أنتِ أيتها الآنسة الغاضبة وذات السلطة ما هي قصتكِ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more