| Ben de düşünüyordum ve diyordum ki, acaba bizim için dakikası 1 dolara çalışacak bir salak mı işe alsak? | Open Subtitles | انا كنت افكر ايضا وكنت اتسائل إذا كان من الممكن أن نقوم بتوظيف بعض الغبيات للعمل لدينا ل 1 دولار في الدقيقة؟ |
| Bu genç, salak tavuklar kendi sefil hayatlarına her gün nasıl tahammül edebiliyorlar sanıyorsun? | Open Subtitles | كيف تعتقد ان تلك الفتيات الشابات الغبيات قادرين على مواجهة كل يوم من حياتهم اللعينة البائسة؟ |
| salak orospular! | Open Subtitles | أيتها العاهرات الغبيات |
| "buradaki salakların ne kadar geri zekalı olduklarına inanamazsın. | Open Subtitles | لايمكن ان تتخيلي تخلف هولاء الفتيات الغبيات |
| Bu salakların yaptığı gürültü yüzünden konsantre olamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التركيز في وجود الضوضاء التي تحدتها هؤلاء الغبيات بالخارج. |
| Ne yaptığınızı biliyorum, sizi aptal sürtükler. | Open Subtitles | اعرف ما تحاولن فعله ايتها العاهرات الغبيات |
| salak orospular! | Open Subtitles | أيتها العاهرات الغبيات |
| Onu zeki gösterdiğini düşünüyordu diğer tüm salak kızlar gibi Jane Austen'ın peşinde koşmuyordu. | Open Subtitles | كانت تعتقد أن هذا يجعلها تبدو ذكية وليس مثل اغلب الفتيات الغبيات (المهوسات ب(جين أوستن |
| Barış ve uyum falan. salak bunlar. | Open Subtitles | أولئك الزوجات الغبيات! |
| Birkaç tane salak kaşar bulduk... | Open Subtitles | ...بعض العاهرات البيض الغبيات |
| Durmayın yapın, sizi aptal sürtükler. | Open Subtitles | هيا صوروني , ايتها العاهرات الغبيات . |