"الغربِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Batı
• Batının
• batıya
• batıdan
• Batıdaki

Batı'nın baskısıyla, Hutu olan Devlet Başkanı gönülsüzce de olsa yönetimi Tutsiler'le paylaşmayı öngören bir anlaşmayı kabul etmiştir.
تحت ضغط من الغربِ وافقَ رئيسُ الهوتو بتردّد أي صفقة لإشتِراك بالسلطة مَع التوتسي

Çünkü kendimi daha çok Vahşi Batı'da doğmuş silahlı soyguncu olarak düşünmek hoşuma gidiyor.
لأنَّني أرغبُ في التفكير في نفسي كحاملِ سلاحٍ فطرياً ومولودُ في الغربِ الموحش, أتفهمون ما أعنيهِ هنا؟

Sizi temin etmek isterim, ben Batının en kötü insanı değilim, bayan.
أنا فعلت هذا فقط لإقِناعك باني لَستُ الرجل الشرّير في الغربِ.

Az sayıdaki talihli, Allah'ın Kızartma Tavasını geçer, sonra da Batının cinnîsine şahit olmamak için dua etmeleri gerekir.
المحظوظ من يعبر موقد الله ثمّ يَجِبُ عليه أن يَصلّي فهم لا يَشْهدونَ إلى للجني الموجود في الغربِ.

Demiryolunda iş bulmak için batıya doğru yol alan birisiyim sadece.
،كنتُ فقط مُتّجها إلى الغربِ أبحثُ عن عملٍ في السكك الحديديّة

Hep batıya kaçtığından şüphelenmiştiniz.
أنت تَشْكُّ دائماً انها تَهْربُ إلى الغربِ.

Peki, bir patlama gibi görünüyor batıdan geliyor gibi...
يَبْدو ان الإنفجار قادم مِنْ الغربِ

Batıdaki kayalıklar ve doğudaki dere yatağı arasındaki bölgede arayacağız.
الصخور إلى الغربِ وسرير الجدولِ الجافِ إلى الشرقِ.

Senin gözlerinin görebildiği gibi Batı uzakta.
بعيداً إلى الغربِ على مد نظرك.

Bizim boru hattını mı kastediyorsun? Büyük Sovyet başarısı- Batı'ya doğal gaz taşır.
- إنجاز سوفيتي عظيم أنابيبِ غاز طبيعي إلى الغربِ.

Bu Batı tarzında en yeni kilit.
هذا آخر قفلِ إستوردَ مِنْ الغربِ

Ama Pekin, Batı gibi değil.
لكن بكين لَيستْ مثل الغربِ.

Vegas o zamanlar "Batı'nın Mississippi'si" olarak bilinirdi.
فيجاس كانت تعرف كــ "ميسيسيبي الغربِ."

Batının masum, sarışın hanımı.
عذراءُ الغربِ ذات الشَّعر المُضيئ

Batının masum, sarışın hanımı.
عذراءُ الغربِ ذاتَ الشَّعر المضيئ.

Dünyayı bir bütün haline getirebilmek için Batının Kraliçesi güvenilir soylularını farklı ülkelere gönderdi.
،وكأمرٍ من الملكة لتوحيد العالم ملكة الغربِ أرسلت نبلاءٌ سريونَّ من كافةِ أنحاء العالم وعملهم مواصلة عملهم كوكالةِ مخابراتٍ للملكة

Baş generalimiz, "Batının Ejderi"
جنرالنا الكبير، تنين الغربِ.

Hep onun batıya kaçtığından şüpheleniyordun.
أنت تَشْكُّ دائماً انها تَهْربُ إلى الغربِ.

Yarın batıya gideriz. -Kampa mı gidelim?
غداً مِنْ مكرِ نحن سَنَذْهبُ إلى الغربِ.

Yarın batıya doğru gideriz.
نحن سَنُخيّمُ وغداً مِنْ مكرِ نحن سَنَذْهبُ إلى الغربِ.

Evet, batıdan.
نعم، مِنْ الغربِ.