Tek kişilik iki odayı tutalım. Pekala efendim. İşte anahtarlar. | Open Subtitles | حسنا, سنأخذ الغرفتين المفردتين حسنا يا سيدى, ها هى |
İki boş odayı kızlara kiralamak istiyorum. | Open Subtitles | حتى انني اريد بنات فقط في هذه الغرفتين الشاغره |
İki odanın da kendine göre ilginç özellikleri var. | Open Subtitles | حسنا , كلا الغرفتين لديهم العديد من الفرص المثيرة |
Ama arka taraftaki iki odanın durumu oldukça iyi. | Open Subtitles | لكن الغرفتين في الخلف هم جيدين جداً |
Bu ruh, Şikago'nun güney tarafındaki iki odalı küçük evimizde bir duvar tarafından temsil edilmişti. | TED | هذه الروح تجسدت على جدار واحد في شقتنا الصغيرة، ذات الغرفتين في جنوب شيكاغو. |
Bu iki ya da üç yatak odalı dairede Bay Solloway yalnız yaşamayı mı planlıyor? | Open Subtitles | هل سيد سولواي خطط لأن يعيش لوحده؟ في هذه الغرفتين او الثلاث؟ |
Bu da demektir ki şalteri indirmeden o odayı bir kez terk edip bu iki odadan birini yok ettikten sonra oraya geri dönebilirsiniz. | TED | وهذا يعني أنه بإمكانكم مغادرتها لمرة ودون الحاجة لتشغيل نظام التدمير الذاتي والعودة إليها حال تدميركم لإحدى هاتين الغرفتين. |
Ben diğer iki odayı kontrol edeceğim. | Open Subtitles | وسوف أتأكد من الغرفتين المجاورتين |
Çok tatlı! Neha, aslında biz iki odayı da tutacağız. | Open Subtitles | جميل جدا ! "نيهاه" , حقيقة , سنأخذ كلا الغرفتين . |
Her iki odayı da kontrol edin. Sen de bodrumu, hemen. | Open Subtitles | تفقدوا كلا الغرفتين ، (سيلر) الآن. |
Bir sürü insan odanın birine girip "Seni çok seviyorum. | Open Subtitles | تركوا الكثير من الناس تدخل لإحدى الغرفتين قائلين: "أحبك يا أرز أنت أفضل أرز |
Bu iki ya da üç yatak odalı dairede tek başınıza mı yaşayacaksınız? | Open Subtitles | هل ستعيش لوحدك في هذه الشقه ذات الغرفتين او الثلاث؟ |
Barney, ben Batı Yakası'ndaki kira vermediğim güzelim iki odalı dairemden vazgeçtim ama. | Open Subtitles | بارني), لقد تخليت عن شقتي الجميلة) ذات الغرفتين بالحي الشرقي والتي كان ايجارها مجاني |