"الغريب هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Tuhaf olan
        
    • Garip olan
        
    • İşin garip
        
    • İşin tuhaf
        
    • İşin garibi
        
    • tuhaf tarafı
        
    Tuhaf olan, normalde bana ne yapacağımı söylemesi beni deli ediyor. Open Subtitles الشيء الغريب هو عندما يقول لي ما يجب القيام به في الحياة هذا يدفعني للجنون.
    Tuhaf olan en iyi arkadaşımın oğlumu görmek için bu kadar beklemesi. Open Subtitles الأمر الغريب هو أن صديقي العزيز أخذ وقت طويل حتى جاء ليرى أبني
    Öyle bence, ama Garip olan şey intranet kullanmış olmaları. Open Subtitles أموالي تقول نعم, ولكن الغريب هو انهم كانوا يستخدمون الإنترانت
    Garip olan şu ki hiçbiri olay yerinde gördüğümüzle eşleşmiyor. Open Subtitles الامر الغريب هو جمعيها مختلفه عما رأينا في موقع الجريمة
    İşin garip yanı, şimdi hayatımda biri var ya herkes birilerini ayarlamaya çalışıyor. Open Subtitles الغريب هو جود هذا الشابّ الآن، و الجميع بات يريد مواعدتي.
    Ama işin tuhaf yanı, 11 oy alırım demiştim. Open Subtitles و لكن الشئ الغريب هو إنني استطيع حساب 11 منهم
    İşin garibi, o bana, benim ona kızdığımdan daha çok kızıyor sanırım. Open Subtitles الجزء الغريب هو اني اعتقد بانه غاضبٌ مني أكثر من غضبي عليه
    'Ama işin tuhaf tarafı, daha da inanılmaz bir şey oldu.' Open Subtitles " ولكن الشيء الغريب هو أنه حدث شيء لا يصدق بكثير"
    Fakat Tuhaf olan şey, sen gülümsemeye devam ettiğin sürece bunların hiçbirisi beni korkutmuyor. Open Subtitles ولكن الأمر الغريب هو طالما أراك مبتسمة فلا شيئ من ذلك يخيفني
    Tuhaf olan tek şey, evi nakit almış olmaları. Borca girmemişler. Open Subtitles الشيء الوحيد الغريب هو قيامهم بتسديد ثمن هذا المنزل نقداً و لم يقوما بالرهن
    Tuhaf olan şey, bunun onun kararı olmasıydı. Open Subtitles الشئ الغريب هو أنه هو الذي قرر أن يخرج من المنزل , أتعلمين؟
    Tuhaf olan şeyse hiç lezbiyen tanımadım. Open Subtitles الامر الغريب هو انني لم اتعرف على اية سحاقية.
    Tuhaf olan şu ki seni neden izlemeye başladığım konusunda hiçbir fikrim yok artık. Open Subtitles الشيء الغريب هو انه ليس لدي أي فكرة عن سبب بدأي بمشاهدتك
    Asıl Garip olan bunların hiçbirini şimdiye kadar hiç düşünmemiş olmam. Open Subtitles الغريب هو أنني لم أفكر أبداً في الحصول على أي شيء من هذه الأشياء حتى الآن
    Asıl Garip olan otopsiden sonra kanıt dolabına gidip de orada bir şey bulamamam. Open Subtitles الغريب هو الذهاب إلى خزانة الأدلة بعد التشريح النهائي و عدم وجود أي أدلة متبقية
    Garip olan şey, o şey her neydiyse, sadece canlı dokuyu hedeflemiş gibi görünüyor, çünkü geri kalan herşey burada. Open Subtitles الشيءَ الغريب هو ، أنه مهما كَانَ ذلك ، يَبْدو أَنْه كان موجَّهُ للخلايا الحيّه ، لأن كُلّ شيء آخر تٌرك
    Ve işin garip tarafı bunu babam için yaptım. Open Subtitles ... الشي الغريب هو بأني فعلتها لأجل أبي العجوز
    İşin garip yanı ilk tercihim sensin. Open Subtitles واو, و الشيء الغريب هو أنتش خياري الأول
    İşin garibi herif ne ara saldırı moduna geçti anlamadım. Open Subtitles الشيء الوحيد الغريب هو سرعته في الانتقال إلى طور القتل
    İşin tuhaf tarafı bu şekilleri sürekli görmem. Open Subtitles الغريب هو أنني أرى هذه الأنماط كل الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more