"الغضب و" - Translation from Arabic to Turkish

• öfke ve
• öfkeyi ve

Bunun gibi girdabla beraber, Bu öfke ve kaosu anlatır.
التحرك كالدوامات بهذه الطريقه تعنى الثوره و الغضب و الفوضى

Onun kırmızı yorgan, kötü öfke ve şiddet ve her şeyin rengi.
غطاؤها الأحمر ، لون الغضب و العنف و كل الأشياء السيئة

öfke ve kininden nefretinden, esirge Tanrım.
.. من الغضب , و الكره و من رغبة المرض , يا إلهي خلصنا

öfke ve korkuyla aklını kaçırdığın anlarda dahi mantıksal hareket edebilirdin.
حتى عندما تفقد عقلك من فرط الغضب و الخوف تقحم الأمر بألفاظ منطقية

Tüm o öfkeyi ve acıyı destek çalışmalarına yönlendirdim. Çünkü acımın bir şeye yaraması gerekiyordu.
و جهت كل ذلك الغضب و الألم الى دعوة لأني احتجت لألمي كي يعني لي شيئا.

öfke ve ağrı parazit yüzünden olabilir.
الغضب و الألم يمكن أن يسببهما طفيلي هل يأكل الكثير من السوشي؟

Her dakika bir öfke ve kaybetme duygusu hissettim.
كل دقيقة, تنتابني موجة من الغضب و الخسران

öfke ve şiddet parlamaları ve sonra hiç bir şey.
ومضات من الغضب و العنف .. وبعد ذلك لا شيء على الإطلاق

Aynen. Kan, öfke ve intikamla dolu bir savaşta doğdun.
تماما، لقد ولدت في معركة مليئة بالدم و الغضب و الإنتقام

Sağlık Merkezleri ve Mavi Enerji gibi hediyelerin getirdiği kabullenme ve şükran duygularının yerini öfke ve halkın huzursuzluğu aldı.
القبولُ و الامتنان من العطايا كمراكز الاستشفاء و الطاقة الزرقاء، حلّ محلّها الغضب و الاضطراب المدني.

Ve tüm bu öfke ve nefretin asıl hedefe yönelmesi an meselesi.
و هى مسالة وقت فقط قبل ان يدفع هذا الغضب و السخط المجرم ليذهب خلفها مباشرة

Sonunda, o uysal aklındaki öfke ve nefret düşüncelerini atmaya çalışırken keşiş bir arkadaşı, son kez yanına gidip, ona şöyle söylüyor:
و حينما نجح أخيراً ،في أن ينحي أفكار الغضب و الكراهيه من عقله الرقيق يترجاه راهب زميل لمره أخيره

Ama üzüntü ve kederin öfke... ve olumsuzluğa dönüşmesine izin vermeyin.
ولكن دعونا لا نسمح للكأبة و الحزن أن تتحول الى الغضب و السلبية

İnsanı kendisini tüketecek kadar çok öfke ve karanlık düşünceyle doldurmak.
ملء شخص بكثير من الغضب و العديد من الأفكار المظلمة التي تقوم باستهلاكه

Her ne zaman öfke ve nefret artsa, maymun daha da cok gücleniyor
"حيث يوجد الغضب و الكراهية" "يصبح القرد أكثر قوة"

Sanki ruhu geride sadece öfke ve nefret bırakarak Kieran'dan koparılmıştı.
كان كما لو ان روح "كارين" تمزق لم تترك سوي الغضب و الكراهيه.

Peki bahsettiğin şu öfke ve saldırganlık konusunda antreman sırasında bir farklılık hissettin mi?
حسنٌ ، كلّ هذا الغضب و العدوانيةالّذيكنتتتحدثعنهم .. -هل لاحظت الأختلاف حينما تمرنت؟

öfke ve gerçeklik iki ayrı şeydir.
الغضب و الحقيّقة شيئان مُختلفان.

Ben, sizi ahbabınız için sevgi ve mutluluk anlayışı ile doldururken Ed'e öfkeyi ve olumsuzluğu azalttığı kanıtlanmış diyeceğim.
وانا سأخبر اد انه ثبت انها تخفض الغضب و السلبية في حين تملئك مع نشوة الشعور ومحبة لزميلك

Hayır, bütün o öfkeyi ve katliamı bana saklıyor.
لا , انها توفر الغضب و اهدار الدماء لي