"الغيره" - Translation from Arabic to Turkish

• kıskançlık
• kıskançlıktan
• kıskanıyordu

"Merhaba kıskançlık. Seni bana getiren mesajı anlıyorum ve kucaklıyorum."
"مرحباً أيتها الغيره أنا أقبل وأؤكد الرسالة التي جئتيني بها"

Tıpkı normal bir ailedeki boşanmadan sonra, çocuğun ilgisini çekebilmek için anne baba arasında kıskançlık başlaması gibi.
كعائله عاديه بعد الطلاق الغيره الأبويه الناتجه عن تصرفات الطفل

Ama hakediyormuşum gibi davranmayı bana bahşedersen yemin ederim ki birlikte geçireceğimiz tüm hayatımız boyunca tek bir kıskançlık kelimesi bile etmem.
لكن ، أيمكنكِ أن تتظاهري بالعكس و أقسم لكِ ، لن أنطق بأية كلمةٍ عن الغيره لما تبقى من حياتنا

Onu kendine bağladıktan sonra kıskançlıktan deliye döndürmek için birini aramaya başladın.
تجعلينه مثار تقومين بإستغلاله ثم بدأت بالبحث عن شخص يدفعه للجنون و الغيره

kıskançlıktan değil, açgözlülükten. Güzel.
ليس بسبب الغيره و لكن بسبب الطمع.

Annem onu kıskanıyordu Mükemmeldi...
أمى تخرج ثعابيم من شعرها من الغيره .وأناأفكركمهذارائعا .

Hepsini sallıyorsun gibi çünkü aptalca kıskançlık ettim.
أنت مستعد لترك كل هذا يذهب هباءً لأنني إرتكبت خطأ غبيا بدافع الغيره

Aşk kördür derler ama kıskançlık, gözüken o ki Monako'ya kadar açık bir görüş imkânı sağlar.
يقولون : بأن الحب أعمى , لكن الغيره , على ما يبدو ,

Kızgınlık, kıskançlık, terör, gizlilik.
النار , الغيره , الإرهاب , والسريه

Bu savaşında sebebi bu zaten- kıskançlık.
هذا سبب هذه الحرب الغيره

Ne kıskançlık değil mi?
اليست الغيره سيئه؟

Merhaba kıskançlık, ben Dharma-
مرحباً أيتها الغيره أنا (دارما)

Öfke ve kıskançlık
الغضب و الغيره

kıskançlık.
الغيره

kıskançlık.
الغيره.

kıskançlıktan çıldırıyorum.
لقد جن جنوني من الغيره بسببه

Büyük ihtimalle kıskançlıktan. Ama asıl mesele,
بسبب الغيره أكيد

kıskançlıktan ölmeyeceğim.
لن اموت من الغيره هنا

Caroline onu fazla şımartıyor ve Amyas da kıskanıyordu.
كارولين) دللتها) و (أمياس) أصابته الغيره