"الفؤاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalbi
        
    • acımasız
        
    • Kalbim
        
    • kalp
        
    • kalpsiz
        
    Bu insanın kalbi kırılırsa belki Zaman Lordu ortaya çıkar. Open Subtitles ربما لو انفطر هذا الفؤاد البشري قد يظهر سيد الزمن
    Çok sefer kalbi kırık biri oldu. Open Subtitles لقد مرّت بمرحلة تحطيم الفؤاد العديد من المرات.
    Tüm kızlar hıçkıran, kalbi kırık kız arkadaşlarının konuşmasını dinlemiştir. Open Subtitles إنّه الكلام البُكائي. لا تُوجد فتاة حيّة لمْ يسبق أن سمعته من صديقة باكية ومفطورة الفؤاد.
    - İnsanlığı olmadan acımasız biri o. İnsanlığını geri getirmenin en hızlı yolu tedavi. Open Subtitles إنّها جلمودة الفؤاد بلا إنسانيّتها والترياق أسرع سبيل لاستعادتها
    Yalnızca Kalbim kırılmadı, diğerlerinin kolayca düzeltebildiklerini kendim yapamadığım için utandım. TED لم أكن محطمة الفؤاد فحسب، بل أيضا كنت محرجة من عدم القدرة على التحسُّن مما يتعافى منه الناس الآخرون بانتظام.
    Lider, kursağı sağlam olan. Ve son olarak, tabii ki de kalp. Open Subtitles والقائد صلب المراس وأخيرا بالطبع، الفؤاد
    İnan bana dersimi aldım. İnsanlığı olmayan Elena kalpsiz bir şıllık. Open Subtitles صدّقني، لقد تعلّمت الدرس، (إيلينا) بلا إنسانيّتها محض ساقطة متحجّرة الفؤاد
    Blair'i gördüğümde, Chuck ile konuşmasını yeni bitirmişti ve kalbi kırılmıştı. Open Subtitles عندما رأيت بلير , كانت قد أغلقت الخط للتو من تشاك وقد كانت مكسورة الفؤاد.
    Sen dikkatli ol, Harry. Diyetinde iyi ilerliyorsun. Evden sadece dondurma kamyonu kovalamak için çıkan, kalbi kırık biri olarak yaşamak istemezsin. Open Subtitles احذر فحسب ياهاري ,لقد احرزت تقدما بحميتك ولن ترغب بان تنتهي مكسور الفؤاد وتترك البيت فقط لملاحقة سيارة المثلجات
    Şu an, aynı senin gibi kalbi kırık bir aile üyesiyim. Open Subtitles حالياً أنا مجرد فرد من عائلة مكسورة الفؤاد مثلك
    kalbi kırılmış, ağlayan bir süt çocuğu tüm suçu bana atıyor ve kendi öz ağabeyim yelkenlerini suya indirip ona inanıyor. Open Subtitles طفل بكّاء مفطور الفؤاد يتّهمني جزافًا، فيصدّقه أخي بلهفة.
    Hayır, kalbi kırık şu an. Kimsenin bir yere gittiği yok. Lanet olsun. Open Subtitles كلّا، إنّه مكروب الفؤاد الآن، لن يذهب أحد، اللعنة.
    ama kalbi kırılmış bu gay çift için halk desteği Kuzey Virginia'daki özgürlükçülerin sizi sevmelerini sağlayacaktır. Open Subtitles لكن دعمك الشعبي من محبوك الشواذ مكسورو الفؤاد
    11 yasinda, kalbi kirik bir çocugu alip ona bir yuva ve dünyalar dolusu sevgi verdin. Open Subtitles أخذت فتى في الحادية عشر من عمره منكسر الفؤاد ومنحته ديارًا والكثير من الحب
    Bırak Elizabeth'e kalbi kırık yalnız bir Kraliçe olduğum haberlerini versin. Open Subtitles الى اليزابيث بأنني انا الملكه الوحيده المحطمه الفؤاد
    - Hey, benim kendimi ne kadar kötü hisettiğimi düşün onu gözyaşlarıyla kalbi kırık eve gelirken görmek. Open Subtitles -ضميري يؤنبني -تصور شعوري برؤية تلك الحسناء تعود للمنزل مكسورة الفؤاد وتدمع
    Bir ebeveyn kaybetmek kalbi yaralar. Open Subtitles فقدان أحد الوالدين يفطر الفؤاد
    kalbi kırık bir şekilde halkını yönetmek üzere geri döndü. Open Subtitles عادت منفطرة الفؤاد لقيادة شعبها
    Senin ülkendeki herkes senin kadar acımasız mı? Open Subtitles أكلّ من بلدك متحجّر الفؤاد مثلك؟
    Castillo gibiler acımasız. Bu aileleri sömürüyorlar. Open Subtitles فالرجال مثل (كاستيلو) متحجرو الفؤاد إنّهم يقتاتون على العائلات
    Kalbim kırıldı, ama yine de Deep Purple çalabilirim. Open Subtitles "أنا محطم الفؤاد ولكننى لا أستمع لـ"ديب بربل - ماذا عن فرقة "كينكس"؟
    Şimdi fark ettim tüm bu kalp kırıklıklarının, tüm mücadelenin bir anlamı var. Open Subtitles أدرك الآن أن كـل آلام الفؤاد وكـل ذلك الكفـاح كـان لـه غـاية
    Stanley, öğretmenler senin yaşında hep kalpsiz ve soğuk bulunur, ...ama daha sonra bunun senin iyiliğin için olduğunu anlayacaksın. Open Subtitles اسمع يا (ستانلي)، أعرف أنّه بسنّك قد تشعر بأنّ المُدرسين مُتحفظون ومتحجرو الفؤاد لكنّك ستفهم لاحقاً أنّه قام بذلك لمصلحتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more