Geçen 4,5 milyar yıl içinde Dünya'nın yörüngesi istikrarlı olmuştur. | Open Subtitles | وظلّ مدار الأرض مستقرًا طيلة الـ 4.5 بليون سنة الفائتة |
Aidan ile ben, Geçen gece ilk kez birlikte olduk. | Open Subtitles | انا و ايدين كنا معا فى الليلة الفائتة لأول مرة. |
Kayıtlı teklif sahibi Geçen sene altı kere kullandığımız paravan şirkete dayanıyor. | Open Subtitles | المسجل المزايّد يتتبع لكيّ يقصف الشركة الذيّ إستخدمناها ست مراتٍ بالسنة الفائتة. |
Oğulların o sihirli arabanla, Dün gece Surrey'ye gidip dönmüş. | Open Subtitles | لقد طار ابناؤك بسيارتك المسحورة حتى سواري وعادوا الليلة الفائتة |
Dün gece tüm şehir sokaklara dökülmüş kutlama yapıyordu çünkü sonunda geldiğini duymuştuk. | Open Subtitles | الليلة الفائتة , المدينة بأكملها كانت تحتفل بالشوارع لأننا علمنا أنك أخيراً وصلت |
Geçen sene amı götü fena dağıtmasaydım hâlen beraber olacaktık. | Open Subtitles | نعم, لكن إن يسوء وضعي السنة الفائتة, كنا لنكون سوياً |
- Temizledim ama Geçen yýl karaciðer nakli olduðundan doku reddi ilacý kullandýðý için iyileþme süreci birazcýk düzensiz geçiyor. | Open Subtitles | أجل، ولكنّه قام بزراعة كبد في السنة الفائتة .. ومع الأدوية المكافحة للعدوى ، عملية التعافي لديه أصبحت غير منتظمة |
Frank Geçen yıl Nairobi'de aa kurtarma girişimi bacağını kaybetti. | Open Subtitles | خسر فرانك قدمه في محاولة إنقاذ في نيروبي السنة الفائتة |
İşte beni kurtaran görevlilerden biri olan Andy ile benim nefis bir fotoğrafımız. Daha Geçen sene çekildi. | TED | هنا صورة مذهلة لأحد فريق الانقاذ انا واندي التقطناها السنة الفائتة |
Geçen sefer çizgi film göstermişlerdi, sanki hâlâ ufacık çocuğuz. | Open Subtitles | المرة الفائتة عرضوا فيلماً تافهاً وكأننا ما زلنا في الحضانة! |
Geçen sabah Villette'in evinin önünde konuşurken görmüşler. | Open Subtitles | لقد شاهدونا ونحن نتحدث معاً خارج منزل فاليت الليلة الفائتة |
O tekneyi aldım. Geçen yıl havuz yaptırdık. Sadece yeni bir arabaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | حصلت على قارب، ووضعت البركة في السنة الفائتة ، لا ينقصني سوى السيارة |
Geçen aylardaki yardımların için de teşekkür ederim. | Open Subtitles | و شكرًا على مساعدّتكِ بالأشهر الفائتة. إهتم بزوجتك و ولدك. |
Geçen gece, dostum Cinque'le konuşuyordum. | Open Subtitles | الليلة الفائتة كنت أتكلم إلى صديقى سينكيه |
Marge, sana Geçen akşamki şeyleri hiç söylememeliydim. | Open Subtitles | مارج , أشعر بأنه لم يتوجب علي قول ما قلته لكِ في الليلة الفائتة |
Marge, sana Geçen akşamki şeyleri hiç söylememeliydim. | Open Subtitles | مارج , أشعر بأنه لم يتوجب علي قول ما قلته لكِ في الليلة الفائتة |
Dün gece bir kulüpte tanıştık ve bir kokain partisinde kelepçelendik. | Open Subtitles | إلتقينـا في الملهى الليلة الفائتة وقيدنـا نفسننا ببعض في حفلة مخذرات. |
Turp gibiyim, bir tek Dün akşam Perckie C'lerim bitti. | Open Subtitles | آنا تام العافية بستثناء ان الادوية نفذت مني الليلة الفائتة |
Hayır, ama o görünüşe Onun odasında Dün gece oldu. | Open Subtitles | كلا, لكن من الواضح أنها كانت في غرفته الليلة الفائتة. |
Dün gece iyice düşündüm ve kalmaya karar verdim. | Open Subtitles | فكرت بالأمر الليلة الفائتة و قررت البقاء |
Dün gece iyice düşündüm ve kalmaya karar verdim. | Open Subtitles | فكرت بالأمر الليلة الفائتة و قررت البقاء |
Geçen akşam yemekte, bana söylediklerini yaptım. | Open Subtitles | نعم , الليلة الفائتة أثناء العشاء فعلت ما قلته لي |
Şimdi gardiyanlardan biri bunun bazı mahkumların ölümleriyle bağlantı olabileceğini ima ediyor. Son beş ay içinde dokuz tane. | Open Subtitles | من أن تكون الجريمة متصلة بموت بعض السجناء، 9 خلال الأشهر القليلة الفائتة |