"الفاتنة" - Translation from Arabic to Turkish

    • seksi
        
    • güzelim
        
    • çekici
        
    • muhteşem
        
    • büyüleyici
        
    • güzellik
        
    • sevgili
        
    • kamaştırıcı
        
    • ateşli
        
    - Ben olsam çok takmazdım. Eminim seksi dadı hallediyordur. Open Subtitles ما كنت لأقلق، حتمًا المربية الفاتنة تعتني بهما نيابة عنك.
    seksi kız için ne kadar istiyorsun? Open Subtitles ما مقدار ما تريده من الميث مقابل هذه الفاتنة ؟
    seksi kostümünü bana verdin ve ben de o baştan çıkarıcı kadını yere sermeyi başardım. Open Subtitles وافقنا على تبديل الأزياء ..أعطيتني زيك المثير المثير وأنا كنت قادر على إرجاع الفاتنة أخيراً
    Yüzmeyi öğrenene kadar belki suyun sığ tarafında kalmalısın, güzelim. Open Subtitles يجب أن تبقي قريباً من المياه الضحلة حتى تجيدي السباحة، أيتها الفاتنة
    Endişelenme, üzerinde hala o çekici tebeşir kokusu var. Open Subtitles لا تقلق، أنت ما زال عندك رائحة الطباشير الفاتنة.
    Bu muhteşem ve kusurlu varoluş anında, buraya gelmeden az önce daha az cesur hissediyordum. Cesur bir şekilde yüzüme bakmaya karar verdim TED وفي هذه اللحظات الفاتنة غير التامة في الوجود، والشعور بقليل من الشجاعة قبل مجيئي هنا، قررت أن اتخذ مظهراً جيداً وحاداً على وجهي.
    Burada kalıp büyüleyici kızınla ne kadar konuşmak istesem de,... Open Subtitles نعم، بقدر ما أحب البقاء و التحدث مع ابنتك الفاتنة
    Sahnede iki tane portatif kamera var, iki sabit kamera, üç tane etrafı izleyen kamera, iki robot ve bir güzellik. Open Subtitles لدينا كاميرتان محمولتان واخرتان ثابتتان علي خشبة المسرح العرض سيكون بالتركيز علي ثلاثة مقاطع تشمل الفاتنة والجمهور
    Neden en azından, bu sevgili genç bayana başvuru formu getirmiyorsun? Open Subtitles لماذا على الأقل لا تسمح لهذه الآنسة الصغيرة الفاتنة أن تملأ الإستمارة؟
    Biz de senin göz kamaştırıcı yaşamınla övünüyorduk. Open Subtitles ما زلنا نتفاخر حول حياتك الفاتنة
    seksi finalim için, bunları senin giymeni istiyorum. Open Subtitles على كل حال هذا يعني أني أحتاجك لترتدي هذا بدلا عنه في خاتمتي الفاتنة
    Ama polis olsaydım senin seksi doktor bayan arkadaşın kesinlikle bir şüpheli olurdu. Open Subtitles لكنّي لو كنتُ شُرطياً، لكانت طبيبتكَ الفاتنة على قائمة مُشتبهيني.
    Yani beni ve buradaki seksi, sarışın dos-tüşmanımı öldürecek. Open Subtitles بالأحرى قتلي أنا وصديقتي الشقراء الفاتنة اللدودة هذه.
    ..açlık çektiği bir ortamda ..bizim seksi dadımız sadviçleri heba ediyor. Open Subtitles بينما مربيتنا الفاتنة تحتذي التجمُّل حيال طعامهما.
    Demek istediğim, seksi bakıcı için fazla hassas. Open Subtitles أقصد أنّه عرضة للتأثر بسحر المربية الفاتنة.
    Şu seksi fen öğretmenin hâlâ duruyor mu? Open Subtitles هل ما زالت تدرسك مُدرسة العلوم الفاتنة تلك؟
    - Merhaba güzel bayan. Bende güzelim. Open Subtitles مرحباً أيّتها السّيدة الفاتنة أنا فاتن أيضاً
    - Merhaba güzel bayan. Ben de güzelim ama. Open Subtitles مرحباً أيّتها السّيدة الفاتنة أنا فاتن أيضاً
    Yani benim 9.6 reytingim-- güzel, çekici, zeki, nişanlı. Open Subtitles اذا فتاتي ذات 9.6 الجميلة و الفاتنة و الذكية .. مخطوبة
    Genetik kodunuzu oluşturan ve size o muhteşem özelliklerinizi veren DNA, yani A, T, G ve C'ler ise burada. TED و بالطبع تعود الاهمية لل "دي ان ايه" فهنا توجد أجزائها التي تكوّن شفرتك الجينية، و تعطيك كل مواصفاتك الفاتنة
    Baksana yapacak bunca Cazip, büyüleyici şeye Open Subtitles أنظر إلى كل الأشياء الفاتنة الساحرة التي توجد حولنا
    Bugünlerde "şeytani güzellik" diye bir dizi oynuyor. Open Subtitles تعرفين دراما "الشريرة الفاتنة"؟ .بطلةُ تلكَ الدراما جميلة
    Sonra "sevgili perim" yazmış, sonra "ellerinizden öperim". Sonra... Open Subtitles ثم أصبحت "عزيزتي الفاتنة‪"‬ في البداية "أقبّل يدكِ‪"‬
    Shakespeare, son defa büyülü kalemini Cesur Kütüphaneci ve göz kamaştırıcı Muhafız'ın Cassandra'nın sesi ile uyandırılmak üzere... Open Subtitles "استخدم (شكسبير) قلمه السحريّ مرة أخيرة مدوّنًا قصّة الأمين الوسيم والحارسة الفاتنة اللذَين تحوّلا إلى تمثال ومن ثمّ بُعِثا لسماع صوت (كاساندرا).
    Kısa etekli dar elbiseli ateşli kızlarla. Open Subtitles تنوراتهم القصيرة بلوزاتهم الضيّقة, و أجسامهم الفاتنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more