| İlişkisi olan küçük bir kız vardı, erkek arkadaşına yalan söyledi ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar. | Open Subtitles | الفتاة الصغيرة كانت على علاقة غرامية، كذبت لها صديقها، وتعيش في سعادة دائمة. |
| Bir seferinde küçük bir kız, gözünü bir yere dikmiş duruyordu. | Open Subtitles | ذات مرة كانت هناك هذه الفتاة الصغيرة كانت تحدق فى شيء ما ذات مرة |
| Marketteydim ve küçük bir kız gözlerini bana dikmişti. | Open Subtitles | كنت في متجر البقالة وتلك... الفتاة الصغيرة كانت تحدق بي. |
| Küçük kız çok sevimliydi. | Open Subtitles | تلك الفتاة الصغيرة كانت لطيفة ماذا كان إسمها؟ |
| Ve bu davaya kişisel yaklaşmak istemiyorum, ama o Küçük kız kardeşim yaşında, ve o kaldırımda yatan kardeşim olabilirdi. | Open Subtitles | وأنا لم أقصد أن آخذ هذه القضية على محمل شخصي ولكن تلك الفتاة الصغيرة كانت في عمل أختي وكان يمكن أن تكون هناك على الرصيف |
| O Küçük kız hayvanca davranışlara maruz kalmıştı. | Open Subtitles | تلك الفتاة الصغيرة كانت تعامل بوحشية |
| Küçük kız .yaşıyordu | Open Subtitles | الفتاة الصغيرة كانت على قيد الحياة |
| Sanırım Küçük kız yalan söylüyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن الفتاة الصغيرة كانت تكذّب |