| Bilemiyorum, belki de kızlar okul çıkışı bir yerlere gitmiştir. | Open Subtitles | لا أعلم, ربما ذهبت الفتاتان إلى مكانٍ ما بعد المدرسة |
| kızlar tüm bu arbedeyi işittiklerinde mutfağa koşup, pengueni bir güzel yıkamışlar. | Open Subtitles | عندما سمع الفتاتان بتلك الفوضى، هرعتا إلى المطبخ حيث نظّفتاه وأطعمتاه وقبّلتاه. |
| kızlar aşağıda yattığı için ona Ahmad ile yukarı çıkmasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أن يذهب للأعلى مع أحمد. الفتاتان ستنامان معاً في الأسفل. |
| Şimdi, durum şu o iki kız seni kaçarken görmüşler | Open Subtitles | والآن سنتوقف عند هذه النقطة تلك الفتاتان شاهداك وأنت تهرب |
| kızların sorumluluğunu biz alsak daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما سيكون من الأفضل أن نأخذ نحن مسئولية الفتاتان |
| - Bırak kızları ! - Kamyona binin kızlar. Binin. | Open Subtitles | دع الفتاتان تذهبن إدخلا الشاحنة يا فتيات إدخلا |
| Birini kurtarabilecekken, iki kızı da ölüme terk etmeyi düşünüyorlar. | Open Subtitles | هذا فظيع الآن انهم على استعداد لترك كل الفتاتان يموتون |
| kızlar saklambaş oynuyor ama ikisi de saklanıyor arayan yok. | Open Subtitles | الفتاتان تلعبان الغميضة، عدا أن كلتيهما تختبئان ولا أحد يبحث. |
| İhtiyar kızlar para sıkıntısı çekiyor galiba. | Open Subtitles | يبدو ان الفتاتان العجوزان تمران بضائقة مالية ؟ |
| Bu kızlar boğulmaz. | Open Subtitles | أيهن ستنقذها من الغرق؟ الفتاتان لا يمكن أن يغرقن |
| kızlar geri gelmezse, bir senenin kirası bana kalacak. | Open Subtitles | لو لم تعد الفتاتان سأكون في وضع صعب لسنوات وانا مستأجرة الشقة |
| kızlar kokaini çektiler, herkes çılgın gibiydi. | Open Subtitles | الفتاتان كانتا تحت تأثير المخدرات، الجميع يتصرّف بجنون |
| kızlar sanki özel ve aralarındaki tek bağlantı kopya cinayetler. | Open Subtitles | الفتاتان هما الصلة الوحيدة الفريدة بين الجريمتين |
| Şimdi bu küçük kızlar eminim tavşan gibi kaçıyorlardır değil mi? | Open Subtitles | الأن000 هاتان الفتاتان أرهن أنهما ركضا كالأرانب أليس كذلك ؟ |
| - Şu iki iyi kız arkadaşla geçen yıl Nascar'da tanıştık. | Open Subtitles | حسناً الفتاتان تلك صديقين الماضية السنة ناسكار سباق في بهما التقيت |
| Bu yüzden yakışıklı faytoncular, yaşlı kontlar, genç karılar.... ...ve birbirlerine benzeyen iki küçük kız hikâyesiyle onu doldurdum. | Open Subtitles | فملأته بالحوذى الوسيم ، و الايرل الكبير و الزوجتان الصغيرتان و الفتاتان اللتان تشبهان بعضهما |
| Başka bir deyişle, siz iki kız eğlenceyi bulduğunuzda eğleniyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | بعبارة اخرى، انتما ايتها الفتاتان تستمعتان اينما سنحت لكما الفرصة ؟ |
| kızların ikisi de işten ayrıldı, bu da senin ücretsiz fazla mesai yapacağın anlamına geliyor. | Open Subtitles | هاتان الفتاتان تركتا العمل بدون سابق إنذار .. لذا سيكون لديكِ أعمال إضافية عديدة تقومين بها |
| Prentiss, sen ve ben kızların en son göründüğü yere gideceğiz. | Open Subtitles | ان تذهبوا و تبحثوا في منزل جاك فون برينتيس,أنا و أنت سنذهب الى أخر مكان شوهدت فيه الفتاتان |
| Yoksa gerçekten o küçük kızları öldürdüğümü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | أم أنكَ تعتقِد حقاً أني قتلتُ هاتان الفتاتان الصغيرتان فِعلاً؟ |
| Bu kızları bulmamız için dua etmeye başlasan iyi olur. | Open Subtitles | ينبغي عليك أن تأمل أن نعثر علي هاتان الفتاتان |
| Bu yüzden iki masum kızı kaçırdın. | Open Subtitles | لذا لقد نسقت عملية إختطاف هاتان الفتاتان البريئتان |
| Feyzullah, kızlara geri gelmelerini ve... rollerinizi onlara verdiğinizi söyle. | Open Subtitles | فيض الله أخبر الفتاتان بأنه يمكنهم العودة و أنكم تخليتم عن الدور لهن |
| İki sarışın kızın da orada olduğunu gördüm. | Open Subtitles | وحلمت أن الفتاتان الشقراوتان كانتا هناك. |