"الفتى الوحيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalnız çocuk
        
    • yalnız çocuğun
        
    • tek erkek
        
    • ilk erkeksin
        
    • Görüldü
        
    • tek çocuk
        
    • Yalnız Çocuk'
        
    • Üniversiteli çocuk
        
    Sınıftaki en zeki çocuk olmak, sınıftaki en yalnız çocuk olmak demektir. Open Subtitles أن تكون أذكى فتى بالصف مثل كونك الفتى الوحيد بالصف فاتهم ذلك
    "yalnız çocuk bir yeni öğretmene bir elmadan fazlasını mı veriyor?" Bu ne demek şimdi ve neden eline yazdın? Open Subtitles هل الفتى الوحيد الذي يعطي اهتماما بالاضافة الى المعلمة الجديدة ؟ ماذا يعني هذا؟
    Üzgünüm yalnız çocuk. Ama görünen o ki bu senin için Open Subtitles نأسف أيها الفتى الوحيد ولكن يبدو أن الحفلة ستكون
    Hemen gidelim. yalnız çocuğun kankası, hala Nate için yanıyor diye duyduk. Open Subtitles اسمعو الفتى الوحيد , لايزال يحمل الشعله لـ نيت
    Bu da saatler 12'yi vurduğunda "yalnız çocuğun" yalnız olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles أعتقد أن هذا يعني أن الفتى الوحيد كان وحيداً تماماً عندما تدق الساعة الثانية عشرة
    Kamptaki tek erkek sen misin? Open Subtitles هل أنت الفتى الوحيد الذي يعيش في المخيم ؟
    Okulda, benimle bir şeyler denemek istemeyen ilk erkeksin. Open Subtitles أظنك أنت الفتى الوحيد بالمدرسة الذي لم يحاول شيئا فعل شيء معين معي
    Geri kalan herkes, hatta "Bay yalnız çocuk" bile açık büfe kahvaltı için buraya geliyor. Open Subtitles والجميع قادم إلى هنا، بمن فيهم الفتى الوحيد من أجل بوفيه الإفطار
    yalnız çocuk hayal kırıklığına uğramıştı. Open Subtitles تم رؤية لحظة يقظة الفتى الوحيد
    yalnız çocuk'a bak sen! Open Subtitles حسناً، حسناً، حسناً إيها الفتى الوحيد
    Aşkın en dışında ki kıyılarda bile... zavallı yalnız çocuk. Open Subtitles "كم أنت مسكين أيها الفتى الوحيد" "حتى في أقسام الحب الخارجية"
    Umalım da yalnız çocuk ve kitabı alevler içinde kalmasın. Open Subtitles فلنأمل أن الفتى الوحيد " "وكتابه لا يتلفا حرقاً
    yalnız çocuk... dışlanmış, mazlum... Open Subtitles ..الفتى الوحيد الفتى الغريب , الخاسر
    Olası kaçak gelin Blair Waldorf'a yalnız çocuğun çatı katında sığınma teklif edildi. Open Subtitles "هروب العروس الملكيه المحتمله : بلير والدورف "والتي تم تقديم ملجأ لها عند الفتى الوحيد.
    Belki de yalnız çocuğun kitabıyla alakalı bir şeydir. Open Subtitles ربما أن لهذا علاقة بكتاب الفتى الوحيد
    Ayrıca, yalnız çocuğun bebeğinin annesi St. Barts'ta güneşlenirken Görüldü. Open Subtitles تم رصد والدة ابن الفتى الوحيد (تبدو مثيرة على الشاطىء في (سانت بارت
    Tanıdığım tek erkek sensin ve seni hiç öpmedim. Open Subtitles أنت الفتى الوحيد الذي أعرف و لم أقبلك من قبل
    Kalbimin aynı anda hem hızlı, hem yavaş atmasını sağlayan... tek erkek sensin. Open Subtitles أنتت الفتى الوحيد الذى يجعل قلبي ينبض بسرعة وببطء فى نفس الوقت
    Okulda, benimle bir şeyler denemek istemeyen ilk erkeksin. Open Subtitles أظنك أنت الفتى الوحيد بالمدرسة الذي لم يحاول شيئاً فعل شئ معي
    Görüldü! Open Subtitles الفتى الوحيد ينقل من مفضل الأستاذة
    Hayat hikâyesi benimkinden beter olan tek çocuk oydu. Open Subtitles كان الفتى الوحيد الذي لديه قصة أسوأ من قصتي
    - Götoş. - Üniversiteli çocuk! Open Subtitles ـ شاذ ـ أنتَ, أيها الفتى الوحيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more