Sadece kızlar zor seçimler yapmak zorunda. | Open Subtitles | الفتيات فقط عليها أن تتخذ كل القرارات الصعبة. |
Sevgililer Günü'ne Sadece kızlar önem verir, biliyorum ama... | Open Subtitles | اعلم من المفترض ان الفتيات فقط من يهتم بيوم الفالنتاين لكن .. |
Sadece kızlar ve de arkadaşımlar. | Open Subtitles | هم أصدقاء الفتيات فقط |
O günden sonra Sadece kızları öldürebildi. | Open Subtitles | من ذلك الوقت الى الان استطاع قتل الفتيات فقط |
sadece kızlara yalan söylemeyip bana doktora da yalan söylettiniz. | Open Subtitles | لم تكذبوا على الفتيات فقط ولكنكم جعلتوني اكذب على الدكتور |
Ve böylece verilen mesaj yalnızca kızların yemek yapması gerektiği idi, erkeklerin değil. | TED | وبالتالي كان نوع من ارسال رسالة أن الفتيات فقط من المفترض أن يطهو لا الفتيان. |
Sadece kızlar içindi. | Open Subtitles | من اجل الفتيات فقط |
- Hayır, Sadece kızlar. | Open Subtitles | -لا. الفتيات فقط |
Sadece kızlar. | Open Subtitles | الفتيات فقط |
Sadece kızlar. | Open Subtitles | - الفتيات فقط |
Sadece kızları korkutabilirsin! | Open Subtitles | انت تخيف الفتيات فقط |
- Söz veriyorum. Sadece kızları takip et. | Open Subtitles | -انا اعدك , اتبع الفتيات فقط |
Efsaneye göre Mordechai sadece kızlara saldırıyor sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّ الأسطورة تقول بأنّ مورديكاي يطارد الفتيات فقط |
Peki ya... Sözüm sadece kızlara değil. | Open Subtitles | وأنا لا اتحدث الى الفتيات فقط |
Benim doğduğum yıl olan 1979'da erkeklerin yüzde beşi, kızların da yüzde biri okul eğitimi alabiliyordu. | TED | وخلال ولادتي سنة 1979، كان خمسة بالمائة من الصبيان وواحد بالمائة من الفتيات فقط هم القلة الذين تلقّوا تعليمًا. |