"الفرصة التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • fırsatı
        
    • fırsattı
        
    • kadar şansı
        
    • olan fırsat
        
    • fırsata
        
    • fırsat için
        
    • yapabilir ki
        
    • şeyi onlara vermiş
        
    • için bir şans veriyor
        
    Ona verdiğin fırsatı iyi değerlendiriyor sanki, öyle değil mi? Open Subtitles إنه يفعل شيئا بتلك الفرصة التي أعطيته أليس كذلك ؟
    Böylece çalışanlar Catalina'ya doğru yola çıkaraktan lambaları yerleştiren denetleme ekibine ihtiyaçları olan fırsatı tanımışlardı. Open Subtitles واتجه الموظفين إلى كاتالينا حيث منحوا فريق المراقبة الذي قام بتعديل الأضواء, الفرصة التي كانوا بحاجتها
    Bu, aradığım fırsattı. Open Subtitles هذه هي الفرصة التي كنت ابحث عنها
    Pekala, herneyse, benim gibi bir erkeğin öyle bir kadınla ne kadar şansı olabilir ki? Open Subtitles حسنا ، على أي حال ، ما هي الفرصة التي يمتلكها رجل مثلي أمام أمرأة مثلها
    Evet ama bu ihtiyacımız olan fırsat olabilir. Open Subtitles أجل, قد تكون هذه الفرصة التي نحتاجها فرصة لنفعل ماذا؟
    Bize verilmiş olan her andaki fırsat için minnettar olabiliriz dedim ve hatta çok zor bir şeyle karşı karşıya geldiğimiz zaman, bu fırsat için yükselip, bize verilmiş olan fırsata karşılık verebiliriz. TED بل قلت يمكن أن نكون شاكرين في كل لحظة موهوبة على الفرصة التي تحملها، وحتى إن واجهنا أمرا في غاية الصعوبة، يمكننا أن نرتقي بهذه الفرصة ونستجيب لهذه الفرصة الممنوحة لنا.
    ve Lakshmi bütün bunlara benimle birlikte katlanmak zorunda kaldı ancak bana verdiği bu fırsat için ve burda olmamdan dolayı kendisine ve burda olan herkese TED ولذا كانت لاكشيمي معي خلال هذا كله. لكني أقدر كثيرا الفرصة التي أعطتني إياها لأكون هنا
    Ama senin gibi zavallı, talihsiz bir çocuk, onun barbar hainliğine karşı ne yapabilir ki? Open Subtitles و لكن ما الفرصة التي يملكها طفل مشوه مثلك امام دهائها؟
    Ayrılırsak istedikleri şeyi onlara vermiş oluruz. Open Subtitles إن انفصلنا فسنعطيهم الفرصة التي ينتظرونها
    Koç da bunu yapıyor, Lamar Allen'a odaklanıp aklını başına toplaması için bir şans veriyor. Open Subtitles وهي الفرصة التي منحها المدرب لـ(لامار) ليركز ويصفي أفكاره
    20 yıl önce sana istediğin fırsatı sağladım. Open Subtitles قبل عشرين عاما منحتك الفرصة التي كنت تريدها.
    Üç yıllık ağır çalışmadan sonra beklediğimiz fırsatı yakaladık. Open Subtitles بعد 3 سنوات من العمل لدينا الفرصة التي كنا ننتظرها
    Sana az önce verdiğim fırsatı değerlendirmen gerekirdi. Open Subtitles كان عليك أن تغتنم الفرصة التي أعطيتك اياها للتو
    Her mimarin hayalindeki fırsattı. Open Subtitles إنها الفرصة التي يحلم بها كل مصمم عقاري
    Doktor Campbell için bu aradığı fırsattı. Open Subtitles (بالنسبة للطبيب (كامبل لقد كانت الفرصة التي كان يتطلّع لها.
    Peki bir oku sivriltip onu atamazken adamlarımın ne kadar şansı var? Open Subtitles وما الفرصة التي لدى رجالي، إذا أنا لا أستطيع شحذ حتى السهم، أدع عن نار واحد؟
    Ne kadar şansı olduğunu göreceğiz. Open Subtitles والآن سنرى ما الفرصة التي نمتلكها
    İhtiyaçları olan fırsat buydu. Open Subtitles كانت الفرصة التي إحتاجوها.
    Ve bundan dolayı hepinizi bir daha ki sefere bu fikre ve bu fırsata nasıl angaje olacağımız, sürecin gerçekten parçası olarak ve bizler-ve-onlar dünyasından uzaklaşarak ve bunun hepimiz ile ilgili olduğunu anlayarak ve birlikte yaşamak ve paylaşmak istediğimiz bir dünya hakkında düşünmeye çağırıyorum. TED وأنا أيضاً أحثّكم للتفكير في المرة القادمة بكيف تشاركون في هذه الفكرة وهذه الفرصة التي لدينا جميعاً -- لجعل الفقر تاريخاً -- وأن نصبح حقيقةً جزء من العملية ونذهب بعيداً من عالم "نحن" و "هم"، وندرك أن الأمر كله حول "نحن"، ونوع العالم الذي نحن، وسوياً، نريد أن نعيش فيه ونتقاسمه.
    Göt herif..bu fırsat için çok üzüleceksin Open Subtitles أيها الأحمق سوف تندم على هذه الفرصة التي تفوتها
    Ama senin gibi zavallı, talihsiz bir çocuk, onun barbar hainliğine karşı ne yapabilir ki? Open Subtitles و لكن ما الفرصة التي يملكها طفل مشوه مثلك امام دهائها؟
    Ayrılırsak istedikleri şeyi onlara vermiş oluruz. Open Subtitles إن انفصلنا فسنعطيهم الفرصة التي ينتظرونها
    Koç da bunu yapıyor, Lamar Allen'a odaklanıp aklını başına toplaması için bir şans veriyor. Open Subtitles وهي الفرصة التي منحها المدرب لـ(لامار) ليركز ويصفي أفكاره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more