İngiltere'deki Özel Şube, bütün havayollarının... ve gemilerin yolcu listelerinden onun izini sürüyor. | Open Subtitles | الفرع الخاص في بريطانيا يحاول تتبعه خلال قوائم المسافرين لكل شركات الطيران والعبارات. |
Şube müdürü olabilirim, ama bu başka insanların parası. | Open Subtitles | ربما أكون مدير الفرع لكنه من أموال الأشخاص الآخرين |
Ve ikinci davranış işe, yaprağa hafifçe vurduğumda, tüm dal düşer gibi oluyor. | TED | والسلوك الثاني يظهر، إذا نقرت على الورقة، يبدو أن الفرع بأكمله سيسقط. |
Bakın bu şubeyi bırakmak istemiyorum ama dışarıdan adam getirmeyi de severim. | Open Subtitles | لا أريد أن أترك هذا الفرع, بأنني أحب توظيف موظفاً من الخارج |
Ciddiyetimi takınıyorum Todd Packer, artık bu şubenin tam zamanlı bir satışçısıdır. | Open Subtitles | نتكلم جدياً الآن تود باكر هو رجل مبيعات مؤقت في هذا الفرع |
Merkez Şehri... ilk bölüm gibi birşeyler... | Open Subtitles | ,المركزي الفرع الأول أو شيء من هذا القبيل |
- El sallarsın. Bunu söylerken dalın üzerinde oturmadığını farz ediyoruz. | Open Subtitles | أنت الموجه هذا على افتراض أنه ليس مجرد الجلوس على الفرع |
Üstünde çok fazla elma vardı. dalı kesmem lazımdı ama açgözlülük ettim. | Open Subtitles | أَنا آسفة على هذا الفرع كان يحتوي على الكثير من التفاح عليه. |
Her zaman birlikte çalıştığımız Şube ile güçlü ilişkiler kurmanın işleri çok daha kolaylaştırdığına inanmışımdır. | Open Subtitles | لطالما اعتقدت أن العلاقات القوية مع الفرع الذي تتعامل معه يسهل الحياة كثيرا |
Neden sana merkez Şube için yaptığını göstermiyorsun. | Open Subtitles | لماذا لا نريك ما فعلناه مع الفرع الوطني للشركة |
En çok kilo veren Şube fazladan üç gün tatil kazanacak. | Open Subtitles | الفرع الذي يخسر وزنا أكثر يفوز بثلاتة أيام إجازة إضافية |
Tamamdır, gidip Şube müdürlerimize bankalarının güvenli olmadığını söyleyelim. | Open Subtitles | حسنًا لنذهب ونخبر مديرو الفرع بان مصرفهم ليس آمن |
- Belki Şube müdürüyle arasında bir sorun olabilir. | Open Subtitles | أعني, ربما هذا الرجل يحمل ضغينة ضد الفرع الذي في حيه |
Yalnızca yanlarında altın dal olanlar nehri geçebilir ve dünyaya geri dönebilir. | Open Subtitles | الذين يملكون الفرع الذهبي وحدهم يستطيعون عبور النهر بينما لا يزالون أحياء و العودة إلى هذا العالم |
Hatta şubeyi yönetmesi için bu avanağı bile terfi ettirdim. | Open Subtitles | حتى أنا قلت لهذا المعتوه لقيادة هذا الفرع |
Ciddiyetimi takınıyorum Todd Packer, artık bu şubenin tam zamanlı bir satışçısıdır. | Open Subtitles | نتكلم جدياً الآن تود باكر هو رجل مبيعات مؤقت في هذا الفرع |
bölüm A, Madde 4, Paragraf 3.2... | Open Subtitles | أنة الفرع ألف , القسم الرابع النقطتينالثانيةوالثالثة,مثيرتينللآهتمام. |
Bu dalın bir ucu tabi ki bizim en çok ilgilendiğimiz insana ırkına ait. | TED | الجزء البشري في هذا الفرع بعيداً جداً في إحدى النهايات, هو بالتأكيد أكثر جزء نهتم به. |
Anterior dalı alıp bu kısmı kablo grefti için kullanacağız. | Open Subtitles | سنأخذ الفرع الأمامي فقط ونستخدم ذلك الفرع من أجل الطعم. |
Ve o ağacın büyük bir dalı vardı. Ve o daldan çıkmış... bir dal daha vardı ve o dalda bir yuva vardı. | Open Subtitles | وكـان على تلك الشجرة فرع " " وعلى هذا الفرع كـان هنـاك غصن |
Üç yıl önce bu şubeye geldiğimde gördüm seni. | Open Subtitles | كنت في هذا الفرع منذ حوالي ثلاث سنوات و رأيتك . |
Bu şubeden çok etkilendik ve bu birleşme için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن مندهشون جدا بهذا الفرع ونحن متحمسون جدا بشأن هذا الاندماج |
Bu bölümde iki hafta önce yangın çıktı. Hala tadilat halinde. | Open Subtitles | لقد اشتعل حريق في هذا الفرع قبل أسبوعين، ويتمّ إعاده تجديده. |
Davetkar bir şekilde diğer dala kanat çırpıyor. | Open Subtitles | ترفرف إلى الفرع الآخر بطريقة مغوية. |
Özel Birim'de eğitmenlik yapıyordum. | Open Subtitles | "فرع خاص وحدة مراقبة"" كنت مساعد في الفرع الخاص. |
Kraliyet ailesi için tasarladığımız çekim taslaklarıyla ilgili olarak hukuk bölümü beni aradı. | Open Subtitles | تلقّينا اتصالاً من الفرع القانوني بشأن تغيير تصاميم لوحات للأسرة الملكيّة |
Efendim, 12. bölümün 58d maddesine göre... davalının 1 mahkeme üyesini kesin reddetme... hakkı var, ve bu reddi... mahkeme kabul etmek durumunda. | Open Subtitles | سيدى , طبقا للفصل 12 المادة 58 الفرع د يسمح للدفاع بمناقشة واحدة و لا يسمح برفضها من قبل هيئة المحكمة نفسها الطلب مرفوض |