Aramızdaki tek fark, sen hala avlanıyorsun, ve ben rağbet görüyorum. | Open Subtitles | فقط مثلي، الفرق الوحيد بيني وبينك إنك ما زلتِ مطاردة وأنا مطلوب |
Aramızdaki tek fark, benim bazı yanlış kararlar vermem ve seninse doğru olanları. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بيني و بينك هو أنني قمت ببعض القرارات السيئة و أنت قمت بالجيد منها |
Martha ile aramdaki tek fark, fırından bir kaç metre uzakta yaşayan oda arkadaşı uyandığında için onun endişe etmemesidir. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بيني وبين مارثا انه غالبا أنها لا تقلق من ايقاظ شريكتها في السكن التي تعيش |
Oradaki herkesle aramdaki tek fark ben hâlâ hayattayım. | Open Subtitles | الفرق الوحيد بيني وبين الباقينجميعهم.. هو أنني مازلتُ حياً، بشكلٍ أو بآخر. |