"الفركتوز" - Translation from Arabic to Turkish

    • früktoz
        
    • fruktozlu
        
    • fruktoz
        
    • früktozlu
        
    • şurubu
        
    • früktozun
        
    Bu früktoz ise şeker ailesinin yaramaz genç oğlan çocuğudur çünkü geçmişte früktoz çok ama çok nadirdi. Open Subtitles والآن, الفركتوز ممكن ان يكون المراهق المزعج بالعائلة بسبب أن الفركتوز كان جدا نادر بالسابق
    ve eğer früktoz yiyorsanız bunu mutlaka fark edersiniz, çünkü früktoz yiyeceği tatlı yapan şeydir. Open Subtitles وستعرف دائما حينما تأكل الفركتوز لانه السبب في جعل الاطعمة لذيذه
    Doğum günü pastaları ve yüksek fruktozlu mısır şuruplarıyla besleniyorum. Open Subtitles أنا أعيش على كعك أعياد الميلاد وشراب الذرة عالي الفركتوز
    Yüksek fruktozlu mısır şurubu, meyve suyu, ham şeker ve bal da öyle. TED كذلك حال شراب الذرة عالي الفركتوز وعصير الفواكه والسكر الخام والعسل.
    Moleküler kütlesi 180 ise glukoz, galaktoz veya fruktoz olabilir. TED الكتلة الجزيئية لـ 180 قد تكون للجلوكوز، الجالاكتوز أو الفركتوز.
    Ne yüksek früktozlu mısır pekmezimiz, ne trans yağlarımız, ne de işlenmiş gıdalarımız var. TED لا يتوفر لدينا شراب الذرة بنسبة عالية من سكر الفركتوز لا دهون غير مشبعة ولا غذاء معالج
    Gördüğünüz gibi, bu gezegendeki insanlar gün geçtikçe daha da hastalanıyor, ve şimdilerde bilim adamlarının çoğu früktozun bunda rolü olduğuna inanıyor. Open Subtitles مثل ما ترى, الناس يمرضون اكثر بكل يوم و الكثير من العلماء يؤمنون أن الفركتوز له دور كبير
    Bu 40 tatlı kaşığı şeker içerisinde sakaroz ve özellikle früktoz bulunuyor olacak. Open Subtitles هذه الاربعين الملعقة مكونه من السكروز و الفركتوز على وجه التحديد
    Az önce ne kadar fazla miktarda früktoz tükettiğimizin bir örneği olarak bir kahvaltı yaptım. Open Subtitles للتو اكتشفت لماذا نستهلك الكثير من الفركتوز
    Şunu biliyoruz ki, früktoz ile bu bölgede daha fazla yağ biriktirmeye meyillisiniz. Open Subtitles نحنُ نعرف أن الفركتوز يميل إلى التجمع بهذه المنطقة
    Karaciğerin früktozu düzenleyebilecek bir sistemi bulunmamaktadır çünkü früktoz doğada çok nadir rastlanan bir şeydi, bu nedenle gerek duyulsa da duyulmasa da kan dolaşımından çıkar. Open Subtitles الكبد ليس لديها جهاز للتعامل مع الفركتوز لانه موجود بشكل نادر بالطبيعة فتكنسه من الدم سواءا تم الاحتياج له أو لا
    Tavuk parçaları, kızrmış patates topları, yüksek fruktozlu sütlü çikolata, karışık meyve suyu - bir geri ödenebilir yemek. TED قطع الدجاج المقلية , البطاطس , حليب الشوكلاته مع نسبة عاليه من سكر الفركتوز كوكتيل الفواكه المعلَّب , وجبة للسداد
    Yüksek fruktozlu mısır şurubunun kullanımı diyabete ve obeziteye katkıda bulunuyor. TED استخدام شراب الذرة عالي الفركتوز قد يكون مساهمًا في مرض السكري والسمنة.
    Orada özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubu içermeyen gıdalar alması gerektiği belirtilmişti. Open Subtitles مذكور بشكل محدّد عدم وجود نسبة مرتفعة من شراب ذرة الفركتوز.
    Bu yüzden şekerle yüksek fruktozlu mısır şurubunun karşılaştırıldığı birçok araştırmada ikisinin arasında bir fark olmadığı görüldü. Open Subtitles لذا كل الدراسات التي أيدت شراب الذرة عالي الفركتوز ضد السكر أظهر أنه لا فرق بينهم
    Yüksek fruktoz oranlı, hazmedilebilir ve çabuk sindiriliyor. Open Subtitles يحتوي على الكثير من الفركتوز و قابل للهضم و يتحوّل بسرعة
    - Yüksek dozda fruktoz mısır şurubu aslında. Open Subtitles -في الحقيقة، عصير الذرة المركز عالي الفركتوز
    Sana yüksek früktozlu mısır şurubu içeren bir şey alayım. Open Subtitles دعينى أشترى لكِ شيئاً مع شراب الذرة عالي الفركتوز.
    İnsanlar gerçekte yüksek früktozlu mısır şurubu ile şekerin adeta birbirinin aynısı olduğunu anlamıyorlar. Open Subtitles والناس بالواقع لا تعلم ان المحتوى العالي من الفركتوز و السكر متشابهين
    Bu deney, işlenmiş şekerin ve aşırı früktozun milyonlarca insanın sağlığı ve refahında yarattığı ciddi hasarı bana kanıtladı. Open Subtitles هذه التجربة اثبتت لي بأن السكر المكرر وكثرة الفركتوز, تسببت بأضرار شديده على الصحه وصحة الملايين من الناس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more